ON BİN SAAT KURALI
Malcolm Gladwell' in
Çizginin Dışındakiler / Outliers
Kitabından
Başarıya ulaşmak için on bin saatlik tekrar, emek, efor Malcolm Gladwell ‘in Çizginin Dışındakiler / Outliers kitabında üzerinde uzunca durduğu konulardan bir tanesidir…
Malcolm Gladwell benim severek takip ettiğim yazarlar arasında;
Gerçi ne onu bir guru gibi konumlandıran bir Gladwellian oldum,
Ne de “bu adam ağzı laf yapan şarlatanın teki” şeklinde yaftalayanlardan.
Ben kitaplarını zihin açıcı buluyorum açıkçası,
Bazen zaten bildiğim şeyleri güzel bir alegori ile pekiştiriyor,
Zaman zaman da “tabii yaaa” şeklinde şaşkınlığa sevkediyor beni.
Gelen geribildirimler doğrultusunda artık yazılarımı daha kısa (en azından öncekilere nazaran) yazma kararı aldığım için Malcolm Gladwell konusunu burada noktalayayım,
Kendileri başka bir yazının konusu olsun…
On Bin Saat Kuralı
Karmaşık bir işi ya da görevi yerine getirebilmek için gerekli olan asgari pratik miktarı ile ilgili araştırmalar yeniden gündeme geliyor.
Sonunda uzmanlar gerçek uzmanlık için gereken pratik süresi konusunda nihayet bir görüş birliğine vardılar : On bin saat…
Gerçi,
Bunun oy birliği ile alınmış bir karar olmadığını söylemek gerek,
Yukarıdaki cümleyi sanırım uzmanların bir kısmı on bin saat kuralı görüşünde birleşti demek daha doğru olur.
Çünkü,
Bir takım sosyal bilgiler çalışmaları en azından bunun tek başına yeterli olmadığını, olamayacağını gösteriyor.
Bu yazıda,
Malcolm Gladwell’in Çizginin Dışındakiler / Outliers kitabından on bin saat kuralını paylaşacağım.
Çizginin Dışındakiler / Outliers ve On Bin Saat Kuralı
Bütün zamanların en büyük müzik dehası kabul edilen Mozart bile, on bin saatin altındaki bir pratikle en üst düzeye ulaşamazdı.
Pratik, başarılı olduğunuzda yaptığınız şey değil, başarılı olmak için yaptığınız şeydir.
On bin saat ile ilgili en önemli nokta, oldukça uzun bir zamanı işaret ediyor olmasıdır.
Genç bir yetişkinin bu zamanı, ebeveynlerinin yönlendirmesi, teşviği ve desteği olmadan elde etmesi imkansızdır.
Ya da,
Maddi durumu sıkıntılı olan bireylerin bu fırsatı elde etmesi, iki yakalarını bir araya getirmek en büyük öncelikleri olduğu için pek mümkün değildir.
O nedenle,
Bu kadar pratik yapma imkanını ya özel bir programa alınanlar ya da sıradışı fırsatlar verilenler bulabilmektedir.
On Bin Saat Başarının Genel Bir Kuralı Mıdır?
Beatles, Bill Gates ya da sayısız çizgi ötesi kişinin yaşamlarını incelediğimizde, hep başarılı olmalarını sağlayacak özel bir fırsatla karşılaşmış olduklarını görüyoruz.
Bunun anlamı bu kişilerin yetenekli, girişimci ya da zeki olmadıkları değil,
Bilakis yukarıdakilere ek olarak arzu ettikleri çalışma ve pratik yapma ortamını sağlayan şanslı fırsatlarla karşılaşmış olmalarıdır.
Bu da bizim on bin saat pratik yapma kuralımızı haklı çıkarmaktadır.
Dahilerle İlgili Sorun
IQ’nun insanları bir yere kadar başarıya taşıyabileceği fikri, bizim hayal gücümüzü aşmaktadır.
Örneğin Nobel Ödülü kazanan kişilerin:
- Çok yüksek bir IQ seviyeleri olduğuna,
- Üniversiteye giriş sınavlarında çok yüksek puanlar elde ettiklerine,
- Her türlü bursu kazandıklarına ve
- Üniversiteden de oldukça yüksek notlarla mezun olduklarına inanırız.
Ancak,
IQ’nun bizi taşıyabileceği bir eşik vardır.
Bu eşikten sonra,
Yaşanan şeylerin ve gelişen olayların zeka ile direkt bir bağlantısı bulunmaz.
Tıpkı basketbol örneğinde olduğu gibi…
Bir kişi uzun boylu olduğu için takıma seçilmiş olabilir,
Ancak,
Bunun üzerine topu sürme, şut atma, hızlı hareket etme, çevik davranma gibi becerileri kazanması gerekir.
İşte burada farkı yaratan şeyin, psikolog Robert Sternberg’in deyimiyle “pratik zeka” olduğu iddia edilmektedir.
Pratik zeka, kime neyi ne zaman ve ne şekilde söyleyeceğini bilmekle ilgilidir.
Robert Sternberg Tweet
Pratik Zeka
Pratik zeka :
- Prosedüreldir : Bir şeyi yapmayı nereden bildiğini bilmeden ya da açıklayamadan yapmayı bilmekle ilgilidir
- Doğasında pratiktir : Sırf bilmiş olmak adına bilmek değildir. İstediğini elde etmek adına olan biteni doğru okuyabilmekle ilgilidir
- IQ olarak adlandırılan analitik zekadan farklı bir şeydir
Genel zeka ve pratik zeka birbirlerine ortogonaldır. Birinin varlığı, diğerinin de var olduğunu göstermez...
Sonuç Olarak...
Çok yüksek analitik zekanız ancak düşük pratik zekanız olabilir,
Ya da,
Yüksek pratik bir zekanız, ancak düşük analitik zekanız bulunabilir.
Veya,
Oldukça nadir olarak her ikisi de bol miktarda bulunabilir.
Elbette ki daha düşük zekâ düzeylerindeki kişilerin de elde ettiği büyük başarılar olmuştur.
Ancak,
Bu kişiler çevrelerinden büyük yardım ve destek görmüşlerdir.
Rock yıldızları, bilgisayar milyarderleri, profesyonel sporcular ve hatta dâhiler arasında bile, başarısını tek başına elde eden bir tek kişi bulunmamaktadır.
Çizginin Dışındakilerin Başarı Hikayeleri
Duyduğumuz her başarı hikayesi bir kişinin ya da grubun emsallerinden daha fazla çalışmasının sonucunda yaratılmıştır.
Bill Gates çocukluğunda bilgisayarına bağımlıydı.
The Beatles, Hamburg’da binlerce saat çalışabilme lüksünü elde etti.
Burada öğrenilecek ders çok basittir,
Ancak,
Genelde görmezden gelmeyi tercih ederiz.
En iyi, en parlak, en başarılı olanların mitleriyle öyle doldurulmuşuzdur ki…
Çizginin dışındakilerin sanki topraktan kendi kendilerine yetişiyor olduklarını düşünür hale geliriz.
Bill Gates örneğinde 13 yaşındaki bir çocuğun inanılmaz başarılı bir girişimci olduğu yanılgısına kapılırız.
Oysa ki…
Dünya ona, 1968 yılında bir bilgisayarın başında sınırsız zaman geçirme fırsatını vermiştir, o kadar…
Eğer bu fırsat bir milyon gence daha verilebilmiş olsaydı,
Sizce bugün dünyada kaç tane daha Microsoft olabilirdi?
Daha iyi ve güzel bir dünya yaratmak için şansla elde edilen fırsatları, büyük tesadüfleri ve doğuştan sahip olunan dehayı bir kenara bırakarak,
Hakeden herkese fırsatlar sunabilen bir toplum olmayı öğrenmeliyiz,
Ama acep ne zaman???
Geri bildirim: Çizginin Dışındakiler