PİRUS ZAFERİ:
MAĞLUPTUR BU YOLDA GALİP
Yüksek bedeller ödenerek ve çok fazla kayıp vererek elde edilen bir galibiyetin,
Aslında gerçek bir zafer olmadığını anlatmak için Pirus Zaferi tanımı kullanılır…
Pirus Zaferi Nedir?
Pirus zaferi yenilmeye mahkûm olan galibiyetler için kullanılan bir tanımdır,
En sık olarak rakip siyasetçilerin birbirlerinin icraatını anlatırken kullandıklarına şahit oluyoruz.
Gerçi ne kadar doğru ve yerinde kullanıyorlar, işte orası biraz meçhul…
Ne var ki net olan kısım ise,
Bu tanımı kullananların muhtemelen önemli bir kısmının Pirus Zaferi’nin ne olduğunu bilmedikleridir…
Aslında Pirus Zaferi,
Yüksek bedeller karşılığı elde edilen ve zararın faydasından fazla olduğu bir galibiyetin gerçek bir zafer olmadığını anlatır bize…
Zafer Kelimesinin Kökeni
Zafer, Arapça “ẓfr” kökünden gelen “düşmanı veya avı alt etme” anlamına gelen “ẓafar” sözcüğünden alıntıdır.
Diğer taraftan TDK sözlükte ise savaş, yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı olarak tanımlanıyor.
Başarı ise Orta Türkçe’de “bitirmek, sona getirmek, başa çıkmak” anlamlarındaki “başġar” kelimesinden evrilmiştir.
Kelime anlamı açısından eğer bir savaş kazanıldıysa, sonuçlarının yıkıcı olmasına bakmaksızın ona bir zafer diyebiliriz.
Ancak,
Nihayetinde kayıp daha fazla olacaksa bu durum pek bir anlam ifade etmez,
Esasen böylesi bir zafer başarı değildir.
Çünkü,
Bu savaş kazanan taraf için aslında kaybedilmiştir.
Pirus Zaferi
Sonuçları, kazanana oldukça zarar verici olan bir başarı için “Pirus Zaferi” yakıştırması aslında tarihi bir olaya öykünmedir.
Kral Pirus (King Pyrrhus) ’un yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazandığı bir savaştan dolayı böyle bir tanımlama yapılmıştır.
Pirus’un çok büyük ve güçlü bir ordusu vardır,
Üstüne üstlük askerlerini tahrip gücü yüksek savaşçı filler ile de takviye etmiştir.
Ve,
Kral emrindeki 40 bin savaşçının önünde hiç kimsenin duramayacağına inanmıştır bir kere…
Amacı, ne pahasına olursa olsun bu savaşı kazanmaktır.
Cesur kral bu yolda her şeyini feda etmeye de hazırdır.
Çünkü,
Bu savaşı kazanırsa, Roma İmparatorluğu’nun kalbine hançeri İtalya yarımadasından saplamış olacaktır.
Ve,
Bunu başarırsa akabinde tüm kıta egemenliği altına girecektir.
Pirus’un Ordusu
Pirus göğüs göğüse muharebe etmek yerine,
Zekice bir planla ordusunun gecenin karanlığından faydalanarak Roma ordusunun arkasından dolaşmasını ister.
Ellerindeki meşaleler ile ormanın içinde hızla ilerleyen ordu, meşalelerin tahmin edilenden daha erken sönmesi ile alaca karanlık içinde kalakalır.
Pirus’un planı bu beklenmedik sorun nedeniyle sekteye uğrar,
Ordusu ancak sabah aydınlığı belirdikten sonra Roma askerlerinin arkasına geçebilecektir.
Bu esnada, günün ağarması ile birlikte Roma askerleri durumu erkenden fark eder.
Pirus’un on binlerce adamı ne yazık ki ormanın içinde sıkışıp kalır.
Ve,
Roma askerleri düşman ordusunun önemli bir kısmını kılıçtan geçirir.
Ancak…
Pirus geri adım atmayı asla düşünmemektedir.
Bilakis, elinde kalan askerler ve iyi eğitimli savaş filleri ile Roma ordusunun üzerine üzerine yürür.
Bu esnada tecrübeli Romalı askerler, Pirus’un fillerine kızgın oklar atmaya başlayınca,
Ciltleri dağlandığı için canı fena halde yanan hayvanlar huysuzlanır ve kontrolden çıkar.
Can havliyle sağa sola saldıran filler, Pirus’un elinde kalan askerleri de ezip geçmeye başlamıştır…
Pirus’un Orduları Savaşı Kazanır
Sonunda…
Pirus savaşı kazanır kazanmasına da,
Filler o dönem için cenk meydanının en ağır savaş makineleriydi,
Ve,
Hırsının esiri olan Pirus savaş eğitimi almış elli fil ile desteklenmiş kalabalık ordusunun neredeyse tamamını kaybeder.
Evet…
Pirus savaşı kazanmıştır kazanmasına da,
Koskoca ordusundan geriye üç beş filden fazlası kalmamıştır.
Pirus’un karşısında savaşacak bir düşman askeri kalmamıştı,
Teknik olarak savaşı Pirus kazanmıştı…
Buna rağmen,
Bu zafer esasen kazanan taraf için bir mağlubiyetle sonuçlanmıştır.
Nitekim,
Pirus neredeyse tüm askerini,
Ve,
Değil ikinci bir savaşı kazanmayı, mevcut sınırlarını koruyabilecek gücünü dahi kaybetmiştir.
Rivayet olunur ki,
Pirus bu zaferin ardından şu sözleri söylemiştir:
“Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme,
Romalılara karşı bir zafer daha kazanırsak tamamen yok olacağız…”
Pirus Zaferi Benzetmesi
Bin yılı aşkın süredir yenilmeye mahkum galibiyetleri için Pirus Zaferi tanımlaması kullanılır.
Adını bu savaştan alan Pirus Zaferi söylemi,
O tarihten günümüze hep kazanan tarafın “kazancını” ve “başarısını” sorgulatan bir kavram olarak dillere yerleşmiştir.
Özetle,
Pirus Zaferi, mağlubiyete en yakın galibiyettir.
Ve,
Dilimizde “attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değmemek” deyiminin aslında birebir karşılığıdır.