Anasayfa » Yazılarım » Tarihi Hikayeler

Tarihi Hikayeler

İstanbul

İstanbul: Konstantinopolis ‘den Konstantiniyye ‘ye

İstanbul yeryüzünün gelmiş geçmiş en köklü, en çok önem atfedilen şehirlerinden bir tanesi;

Bizim Konstantinopolis dediğimiz Constantinople, Fatih’in fethinden sonra Konstantiniyye olmuş,

Ve,

İlelebet de İstanbul olarak anılmaya devam edecek.

Konstantinopolis ya da Konstantiniyye isimleri haklı gerekçelerle günümüzde “lanetli” kabul ediliyor olsa da,

İstanbul şehri Osmanlı İmparatorluğu resmi evraklarında yüzyıllar boyunca “Be Makam-ı Konstantiniyye el Mahmiyye” olarak geçmiştir.

Bu yazıda İlber Ortaylı’nın “Osmanlı’ yı Yeniden Keşfetmek” kitabından alıntılarla bu kadim şehrin isim değişikliği yolculuğunu bulacaksınız.

Çünkü,

Konstantinopolis ile başlayan İstanbul tarihini asıl İlber Ortaylı’dan okumalıyız…

Boğazı Yürüyerek Geçen Adam : Atilla Hülagü

Boğazı Yürüyerek Geçen Adam: Atilla Hülagü

İstanbul’da her gün yüz binlerce farklı farklı vasıtalar kullanarak boğazın bir yarısından ötekine geçiyor.

Peki size vakti zamanında “boğazı yürüyerek geçen adam” da olmuştu desem???

“Boğazı yürüyerek geçen adam” tanımlaması birazcık kulağımızı tırmalıyor ve çok olası gelmiyor olsa da,

İstanbul şehrinin böylesi bir tarihi olaya da şahitlik yaptığını biliyor muydunuz?

Gerçi bu kadim şehrin tarih boyunca tanıklıkları yanında, bahsedeceğim boğazı yürüyerek geçen hikayesi elbette biraz sönük kalacaktır,

Ancak ilginç olduğuna garanti verebilirim.

Evet, yanlış anlamadınız;

İstanbul boğazını bir adam yürüyerek geçmiş,

Hem de işin içinde herhangi bir hile-hurda olmadan…

ayasofya

Ayasofya Ne Anlama Gelir?

Ayasofya ya da Eski Yunanca ifadesi ile Hagia Sophia Türkiye’nin en tanınmış mimari yapılardan bir tanesi…

Her ne kadar Ayasofya denildiğinde bizler yekpare tek binayı algılıyor olsak da,

Esasen yıkımları takiben yeniden inşa edilmiş üç ayrı Ayasofya vardır.

Bu yazıda,

Ayasofya- Hagia Sophia kelimelerinin köken incelemesini ve üç ayrı ibadethanenin kısa tarihini bulacaksınız. 

vecihi hürkuş

Vecihi Hürkuş ‘u Nasıl Bilirdin Ey Türk Halkı…

Vecihi Hürkuş ismini muhtemelen hemen hemen herkes duymuştur,

Çünkü onun adı Türk havacılık tarihi ile bütünleşmiştir.

Ancak,

Bizler Vecihi Hürkuş ‘u hep Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve ilk yerli uçağı üreten kişi olarak biliriz.

Oysaki,

Bu yazıda ağırlıklı olarak Sunay Akın’ın Ay Hırsızı isimli kitabından paylaşacağım alıntıları okuduktan sonra,

Eminim sizler de onun ilk uçağımızı yapan başarılı bir mühendisten çok daha fazlası olduğu konusunda benimle hemfikir olacaksınız.

Ek olarak,

Böylesine katkıları olan bir insanın sefalet içerisinde ve hazin bir şekilde bu hayata veda etmesi şüphesiz sizin de içinizi buracaktır…

çiğ köfte tarihi

Çiğ Köfte Hikayesi

Çiğ köfte sofralarımızın en zahmetli, bununla birlikte aynı zamanda en lezzetli yemeklerinden bir tanesidir.

Esasen çiğ köfte tarihi ve paralel olarak çiğ köftenin hikayesi bize önemli mesajları ve almamız gereken dersleri bir arada sunan bir paket niteliğinde.

Öyle ki,

Bu hikâyede Hz. İbrahim var, Nemrut var, ortada devasa ateş, ancak öte yandan da ateşsiz kalmaya karşı üretilen bir çözüm var.

Ve ek olarak,

Her şeye rağmen safını belli etmek isteyen bir karınca da var…

komagene bir çiğ köfte markasından çok daha fazlasıdır

Komagene Bir Çiğ Köfte Markasından Çok Daha Fazlasıdır

Komagene ismini duyan hemen herkesin aklına ilk olarak meşhur bir çiğ köfte markasının geliyor olması pek muhtemeldir.

Oysaki, 

Komagene Krallığı ya da Komagene Medeniyeti (bazı kaynaklarda Kommagene olarak da geçer) MÖ 163 – MS 72 yılları arasında günümüzde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Urfa sınırları içerisinde yer alan kadim bir kültürün temsilcileridir. 

Nemrut Dağının zirvesinde dünyanın sekizinci harikası olarak UNESCO Dünya Kültür Mirasları arasında yer alan büyüleyici dev heykelleri hepimiz biliriz,

Ancak,

Onları bize armağan eden Komagene Medeniyeti nedense hafızalarımızdan silinmiştir…

tarihin ilk pandemisi ve ilk biyolojik silah

Tarihin En Büyük Pandemisi ve İlk Biyolojik Silah

TARİHİN EN BÜYÜK PANDEMİSİVEİLK BİYOLOJİK SİLAH İnsanlık birçok defa bulaşıcı hastalıklar ve salgınlarla sınanmıştır; ancak tarihin en büyük pandemisi kuşkusuz Kara Veba salgınıdır. O dönemde Kara Ölüm adı da verilen bu hastalık, aynı zamanda kayıtlara tarihteki ilk biyolojik silah kullanımı olarak da geçer… Kırım’ı kuşatan bir Moğol komutanının aklına gelen dahiyane(!) ama bir o kadar da …

Tarihin En Büyük Pandemisi ve İlk Biyolojik Silah Devamı »

samir ile muhammed

Samir İle Muhammed ’in İbretlik Hikayesi

Nairobi’nin bir kenar mahallesinde sizden farklı görünen,

Ve,

Sizden farklı koşullarda yaşayan o çok uzaktaki çocuk…

İster kabul edin ister etmeyin, İsviçre Alplerinde tatil yapan akranından hiç de farklı değil!!!

Yerinden edilmiş ve mülteci kampında yaşamaya mahkûm o anne…

Farklı bir dil konuşuyor olabilir,

Ancak onun kalbi de çocukları için tıpkı sizinki gibi atıyor…

altın halka küpe

Erkek Küpe Takar Mı?: Kulağınıza Küpe Olacak Bir Yazı

“Erkek küpe takar mı?” sorusu gerçekten çok anlamsızdır.

Kadın ya da erkek olması fark etmeksizin canı isteyen herkes küpe takabilir.

Çünkü küpe takmak cinsiyet ile ilişkili bir durum değildir.

İnsanlar çok farklı gerekçelerle küpe takıyor olabilir. Ancak hepsinden öte bu bir kendini ifade etme şeklidir. 

Ek olarak tarihimize baktığımızda Göktürk, Uygur ve Oğuz Beyler ile Alplerin altın halka küpe taktığını görüyoruz.

Hatta Ahiler ve Bektaşiler de sağ kulaklarına halka küpe takıyorlardı….

kız kulesi

Ludwig Karl Friedrich Detroit ‘den Nazım Hikmet’e Uzanan Kader

Ludwig Karl Friedrich Detroit’in Almanya’da bir yetimhanede başlayan kader planı nasıl Nazım Hikmet’e uzandı?

İlk olarak Sunay Akın’ın İstanbul’un Nazım Planı kitabından okuduğum tesadüfler silsilesi,

Ludwig Karl Friedrich Detroit ile Almanya’da bir yetimhanede başlayıp,

Kız Kulesi ‘nde ara durak yaparak Mehmet Ali Paşa oluyor,

Akabinde kader planı Ali Fuat Cebesoy, Oktay Rifat, Mehmet Ali Aybar ve dahi Nazım Hikmet’i birleştiriyor…

Scroll to Top
Yeni Paylaşımlardan Haberdar Olun Evet Hayır