Anasayfa » Yazılarım » İlham Veren Hikayeler » Anthony Burgess: Öz Potansiyel Keşfi Hikayesi

ANTHONY BURGESS
BİR ÖZ POTANSİYEL
KEŞFİ HİKAYESİ

öz potansiyel

Bugün edebiyat dünyasının dikkat çeken isimlerinden biri olan Anthony Burgess ve tümüyle ilham verici öz potansiyel öyküsünden bahsetmek istiyorum.

Dilerim ki, bu hikaye bir an için olsa da sizi düşünmeye sevk ederek, buna mukabil çarklarına takılıp gittiğimiz hayat koşuşturmacasında bedenlerimizin hızını takip etmekte zorlanan ruhlarımıza bir kuplecik motivasyon kaynağı olur.

Kim bilir, her şeyin ötesinde belki de içinizde sakladığınız öz potansiyel ve yeteneğinin ortaya çıkması için gereken ilhamı bulmanıza aracılık eder…

Neden Anthony Burgess ve Onun Hikayesi?

Bu hikâyede esasen yaşamın ne kadar değerli olduğu,

Ve,

İçimizde bir yerlerde gizli olan o öz potansiyelin ne zaman ve nasıl ortaya çıkabileceğini anlamamıza yardımcı olacak bir ders var…

Anthony Burgess ‘in hayatındaki dönüm noktası, ne yazık ki kendisine koyulan ölümcül bir teşhisle başlar.

Neticede henüz daha kırk yaşında iken, yaşamının tam orta yerine bomba gibi bir haber düşer: 

Beyninde bir tümör vardır,

Ve,

Bu hastalığın, ona sevdiği herkese ve her şeye en fazla bir yıl içinde veda ettireceğini öğrenir.

Özetle,

Doktorlar tahmini olarak bir yıllık ömür biçmişlerdir Anthony Burgess ‘e…

Hepimiz Birgün Öleceğimizi Biliyoruz Ama...

O an, yani ona kalan ömrünün söylendiği an…

Şüphesiz hayatının tüm dengesi alt üst olmuştur.

Oysa,

Mevlana’nın biricik  Mecmau’l Bahreyn‘i olan Şems-i Tebrizi ne de güzel demişti:

“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme.

Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını…”

Hani hayatın film şeridi gibi gözlerin önünden geçmesi durumu var ya…

Acaba hep geçmişten iz bırakanlar mı geçer insanın gözünün önünden,

Yoksa aksine henüz gerçekleştiremedikleri veyahut içinde ukde kalanlar da kendine yer bulur mu o fragmanda???

Anthony Burgess Yakında Öleceği Haberini Alınca...

Diğer bir taraftan, işin daha kötüsü Anthony Burgess bu trajik haberi aldığı sırada ciddi ekonomik zorluklar içindedir,

Ve,

Sevgili eşine borçlarından başka bırakabileceği neredeyse hiçbir şeyi yoktur.

Anthony Burgess

O esnada Anthony Burgess profesyonel bir yazar değildi,

Lakin içinde her zaman bir yazarlık yeteneği olduğunu hissetmektedir.

Bu nedenle, en azından eşine telif haklarından gelen bir gelir bırakabilmek için bir roman yazmaya karar verir.

1960 Ocak sabahıydı.

Doktorumun teşhisiyle karşılaştığımda önümde sadece bir kış, bir ilkbahar, bir yaz ve bir sonbahar daha olduğunu biliyordum.

O yılın sonunda yapraklar döküldüğünde, ben de hayata gözlerimi yummuş olacaktım…” diyerek bir nevi vasiyet olan ilk romanına başlar.

Sayılı zamanı kaldığı için,

Beklenmedik erken bir sürprize mahal vermemek adına, Anthony Burgess ilk romanını ivedilikle tamamlar.

Sürpriz Kelimesinin Kökeni

Hepimizin zihninde elbette olumlu ve sevimli bir imaja sahip olan sürpriz kelimesinin türeyiş serüveni aslında pek de olumlu bir çizgide seyretmemiştir.

Dilimize Fransızca “surprise” kelimesinden geçen kelimenin birinci anlamı “beklenmedik olay, baskın” dır.

Ortaçağ Fransa’sında ormanlık arazide çok sık soygun olur,

Ağaçların arasından birden yolcuların üzerine çullanan soyguncuların bu yaptığına “sürpriz” denirdi.

Aniden ve şiddetle gerçekleşen bu durum, daha sonra genel olarak beklenmedik her olay için kullanılır oldu.

Örneğin devletin bir anda koyduğu olağanüstü vergiler, epilepsi krizi geçiren kişilerin aniden yere serilmesi hep “sürpriz” olarak nitelendirilirdi.

Anthony Burgess ve İçinde Gizli Öz Potansiyel

Anthony Burgess inanılmaz bir hız ve kararlılıkla, yıl daha bitmeden tam beş roman yazmıştır.

Acaba 1960 yılında başlayan bu yolculuğun,

Hayatında bir dönüm noktası olabileceğinin hayalini hiç kurmuş mudur?

Aslında bu, onun için hem bir meydan okuma hem de bir fırsattır.

Öyle ya,

Edebiyat dünyasının devleri arasında bile bu kadar hızlı bir üretim dikkat çekiciydi.

Evdeki Hesap ve Çarşıdaki Durum Paradoksu

Şu an daha iyi bir yöntem olmadığı için toplumu ilgilendiren yaygın sorunlar hakkında ortalama değerler üzerinden öngörülerde bulunuyoruz.

Modern çağ hekimleri kehanet üzerine eğitim almadıkları için, ancak eldeki verileri baz alarak ortalama değerler üzerinden kanaat getirir,

Ama bazen öyle mucizevi anlar olur ki hastalar bizi yanıltır, hatta şaşırtır.

Ve,

Ne de güzel yaparlar…

Bunlardan birisi de Anthony Burgess ‘dir.

Aradan geçen bir yıla rağmen Burgess ölmemişti.

Hatta kanseri ilk başta geriledi,

Ardından tamamen şifa buldu…

Anthony Burgess

Ve bu süre zarfında neler mi üretti?

İçinde bulunduğu acil durumun tetiklediği bir yetenekle yaşamı boyunca,

Otomatik Portakal gibi bugün hala konuşulan eserler de dahil olmak üzere yetmişten fazla kitaba imza attı.

İşte bu noktada, Anthony Burgess ‘in hikayesinden hepimizin çıkarması gereken büyük bir ders var:

İçimizdeki o öz potansiyel orada, sessizce uygun zaman ve koşulları bekliyordur.

Eğer biz keşfetmezsek,

An olur dışsal bir etkenin tetiklemesiyle açığa çıkar.

Bazen, içimizdeki yetenekleri keşfetmek için büyük bir zorluk, sıkıntı veya krize ihtiyaç duyarız.

Anthony Burgess gibi, bir teşhis veya beklenmedik bir durum bizi harekete geçirebilir.

Eğer Anthony Burgess kansere yakalanmasaydı, demek ki bu romanların hiçbirini yazamamış olacaktı.

Bazen hayır sandığımızda şer, şer sandığımız şeyde ise hayır vardır.

Anthony Burgess 'in Hikayesinden Dersler

Bu hikâye, hayatta karşılaştığımız zorlukların bize ne kadar büyük fırsatlar sunabileceğini gösteriyor.

Belki de içimizde gizli kalmış o harika roman, o muhteşem resim ya da o etkileyici şarkı sadece biraz cesaret ve inançla ortaya çıkabilir.

Anthony Burgess ‘in hikayesi, sık sık ertelediğimiz hayallerimizi ve yeteneklerimizi harekete geçirme zamanının “her an” olduğunu hatırlatıyor.

Anthony Burgess

Belki de içimizde sakladığımız o büyülü yetenek, dünyaya bambaşka bir bakış açısı getirecek.

Bugün, kendi potansiyelinize inanın ve onu ortaya çıkaracak cesareti bulun.

Anthony Burgess ‘in yaşam öyküsü bize, hayatta her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor.

Unutmayın, içimizdeki büyülü hikâye, belki de sadece bir adım uzağımızdadır.

İçimizdeki yeteneği ve öz potansiyelimizi açığa çıkarmak için bir dış etkeni bekleyen insanlar olmayalım,

Ve,

Bizi hayallerimizin, ideallerimizin, inandıklarımızın peşinden koşturacak o ilk cesur adımı atmakta tereddüt etmeyelim!!!

Siz de kendi hikayenizi yazmak için harekete geçin.

İnanın bana, içinizde büyük bir güç saklı.

Onun varoluşu önünde saygı ile eğilmek ve ona sadece izin vermek gerekiyor.

Unutmayın ki,

Herhangi bir durum ya da koşul bizi gerçekleştireceğimiz kişi olmaktan alıkoyamaz.

Tek engel olumsuz düşüncelerimiz,

Ve,

Başarıya inançsızlığımız,

Yani kendimiz…

Oysaki içimizdeki büyülü hikâye, belki de sadece bir adım uzağımızdadır. 

Sevgiyle kalın ve hayatın sunduğu her fırsatı değerlendirin…

 

Dip Not: Anthony Burgess, ona biçilen bir yıllık ömrün üzerine 35 yıl daha yaşayarak 76 yaşında, akciğer kanseri nedeniyle ölmüştür.

Bu yazı ilginizi çektiyse Hiçbirimiz Ortalama Bir İstatistiksel Değiliz başlıklı paylaşımı da beğenebilirsiniz.

Bu yazıyı paylaşabilirisiniz:
PaylaşıYorum'dan Haberiniz Olsun...

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz beni takip edebilirsiniz

Diğer 66 bin aboneye katılın

İlgili Yazılar:

PaylaşıYorum'dan Son Yazılar:

2 thoughts on “Anthony Burgess: Öz Potansiyel Keşfi Hikayesi”

  1. Meliha Acar

    Her şey mümkün. Önemli olan kendine inanıp farklı bakış ile yola devam. Hayat mucizelerle dolu bizi bekliyor… sadece hareket edenleri.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top