HER GÜN İKİ KADININ
HAYATINI KURTARMANIN
EN KOLAY ve EN ETKİLİ YOLU
Ülkemizde her gün iki kadının, HPV aşısı ile engellenebilecek rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz? Öte yandan, akşam bültenlerinde neredeyse istisnasız her gün kadın cinayetleri ile ilgili haberlere yüreğimiz sıkışarak şahit oluyoruz.
Ben konusu insan olan bir başlıkta esasen rakamları kullanmaktan rahatsız oluyorum,
Bu durum açıkçası bana soğuk ve duygusuz geliyor.
Çünkü,
Hiçbirimiz bir istatistiksel veriden ibaret değiliz.
Lakin büyük fotoğrafı daha iyi görebilmek için de buna ihtiyaç duyuyoruz işte…
Sözün kısası,
Engellenebilen her ölüm teknik olarak bir cinayet olduğuna göre,
Bizler her yeni güne zaten artı iki kadın cinayeti ile başlıyoruz.
Oysaki,
HPV’ye bağlı rahim ağzı kanserini önleyerek bu tabloya dur demek gayet mümkün!!!
Cinayet Kelimesinin Kökeni
Gün geçmiyor ki basında kadın cinayetleri ile ilgili haberler paylaşılmasın…
Peki nedir bu “cinayet” dediğimiz şey?
Cinayet, Arapça “cināya(t)” sözcüğünden alıntı olup, “suç, özellikle İslam hukukunda kabahatten daha ağır olan suç, ölüm cezası gerektiren suç” anlamlarına gelmektedir.
TDK Sözlük ise cinayeti “adam öldürme, kıya” olarak tanımlıyor.
Bu esnada “adam” kelimesi ile cinsiyetçi, kadınları ötekileştirici veya dışlayıcı bir yaklaşım sergilendiğini düşünmeyiniz lütfen.
Çünkü,
Dilimizdeki “adam” sözcüğü, Arapça “Adm” kökünden gelmekte olup, “Âdem” ve “insanoğlu” anlamlarına gelmektedir.
Yani,
Adam birincil anlamı olarak herhangi bir cinsiyete işaret etmeksizin, yalın olarak “insan” demek.
Bu nedenle,
Adam olmak cinsiyet değil, şahsiyet ile ilgili bir durumdur!!!
Kaza – Kader – Cinayet
Cinayet eyleminin kaçınılmaz sonucu ölümdür.
Bir başka ifade ile,
Kasıtlı ya da tasarlanmadan gerçekleşmesine bakmaksızın, cinayet nihayetinde bir insanın yaşamının sana ermesi demektir.
O halde…
Gerekli ve yeterli tedbirler alınmadığı için göz göre göre gelen, aslında engellenebilecek bir ölüme kaza ya da kader diyebilir miyiz?
Kader planında dahi önce tedbir, sonra tevekkül gerekir.
Kısaca,
Tedbirsizlik nedeniyle gerçekleşen ölümlerin tamamına cinayet demek, teknik olarak çok da hatalı olmaz diye düşünüyorum.
Kadın Cinayetleri
Kadın cinayetleri denildiğinde, aklımıza direkt olarak erkek şiddetine bağlı ölümler geliyor.
Aslında çok önemli bir kısmını oluşturduğu için bu şekilde düşünmek de çok doğal…
Ciddi derecede caydırıcı cezalar uygulanmadığı sürece,
Tıraş olup, takım elbise giyerek mahkemede boynu bükük bir şekilde “Çok pişmanım Hâkim Bey, bir anlık öfkenin kurbanı oldum” ya da “Namusumu temizledim” gibi klişeler iyi hal indirimine neden olmaya devam ettikçe erkek terörüne bağlı kadın cinayetleri artarak devam eder.
Velev ki,
En ciddi yaptırımları dahi uygulansanız, kadın cinayetleri azalabilir ancak asla sıfırlanmaz.
Lakin…
Başka bir kadın cinayeti sebebi daha var ki,
- Bilimsel olarak engellenebilir
- Hatta teknik olarak yok edilebilir
- Ve dahi yeryüzünden kökü tamamen kazınabilir.
Hangi kadın cinayetinden mi bahsediyorum?
Tabii ki, HPV aşısı ile engellenebilen rahim ağzı kanserinden…
Rahim ağzı kanseri, hiçbir kadının makus kaderi değildir;
Olsa olsa,
Yeterli koruyucu tedbirlerin alınmadığı bir enfeksiyon ajanının neden olduğu sonuçtur!!!
Rahim Ağzı Kanseri
Neredeyse rahim ağzı kanseri vakalarının tamamı, HPV (Human PapillomaVirus) zemininde gelişir.
Buradan hareketle, rahim ağzı kanseri bir enfeksiyonun sonucudur demek hatalı olmaz.
Rahim ağzı kanseri aslında çok agresif bir kanser değil, lakin vakaların çoğu geç tanı aldığı için genellikle ileri evrede yakalanıyor.
Bu nedenle de,
Pratikte hastalığın seyri, meme kanserinden daha sert olabiliyor.
Bir Hayalim Var…
Geçmişte çiçek hastalığı (lütfen su çiçeği ile karıştırmayınız) milyonlarca ölüme, bunun yüzlerce katı sakatlığa neden oldu.
Tarihsel kayıtlara baktığımızda resmen katliam gibi bir tablo ile karşılaşıyoruz.
Ne var ki etkili ve kapsayıcı aşılama politikalarıyla çiçek hastalığının kökü kurudu,
Son vaka 1977 yılındaydı…
Dünyada o son çiçek vakasının tespit edildiği yıl tıp fakültesinden mezun olan doktorlar, bugün en az yetmiş yaşında…
Sözün kısası,
Günümüzde aktif olarak hekimlik yapan hiç kimse “çiçek hastası” görmedi.
Bizim için çiçek hastalığı,
Kitaplarda yer alan teorik (ve bir o kadar da travmatik) bir bilgiden ibaret.
Buradan hareketle,
HPV aşısı ile rahim ağzı kanserini yok ederek ikinci çinkoyu yapmak teknik olarak mümkün.
Düşünsenize…
Birkaç kuşak sonra,
Hekimlerin “eskiden insanlar HPV’ye bağlı kanserler nedeniyle hayatlarını kaybediyorlarmış” diyebilmeleri ne muhteşem bir şey olurdu oysa…
Rahim Ağzı Kanseri ve HPV
HPV bir virüstür ve bu virus rahim ağzı kanseri başta olmak üzere birçok kansere neden oluyor.
Öte yandan,
Bu virüse karşı %90’ın üzerinde koruma sağlayan çok etkili aşılar var,
Ve,
HPV aşısı onlarca yıldır dünyanın dört bir köşesinde güvenle kullanılıyor.
Bilim insanları,
Rahim ağzı kanserine bağlı ölümlerin %90’ından fazlasının orta veya düşük gelirli ülkelerde olduğuna işaret ediyor,
Demek ki,
Bu hastalık kader değil,
Olsa olsa tedbirsizlik!!!
Bu esnada dünyada 125 ülkede HPV aşısı rutin olarak uygulanıyor…
Sadece ekonomisi güçlü olan ülkelerde değil,
Akılcı politika ile karar veren ve hatta gelir düzeyi Türkiye’den çok daha düşük ülkeler de gençlerini aşılıyor.
Ve yahut,
Sadece Avrupa ve Amerika kıtasındaki ülkeler değil;
Kültürü, dini, ideolojisi, rejimi birbirinden farklı birçok ülkenin programında HPV aşısı yer alıyor.
Örneğin,
Birçok Müslüman ülkenin de bağışıklama programında HPV aşısı mevcut…
Mesela…
- Suudi Arabistan
- Birleşik Arap Emirlikleri
- Kuveyt
- Katar
- Fas
- Libya
- Endonezya
- Malezya
- Bahreyn
- Etiyopya
- Türkmenistan
- Özbekistan
- Kırgızistan
HPV Nasıl Bulaşır?
Google arama sonuçlarına baktığımda “HPV Nasıl Bulaşır?” sorusu ilk sıralarda yer alıyor.
Oysaki,
Doğru soru aslında “HPV Nasıl Bulaşır?” yerine “Bulaştığında Ne Olur?” olmalıydı.
Kısacası,
Bu enfeksiyon cinsel temas ile bulaşır, ama bir kişiye bunun nasıl bulaştığını sorgulamak kimsenin haddi değil…
Örneğin..
Hepatit B nasıl bulaşır diye sorguluyor muyuz?
Yoooo…
Çünkü Hepatit karaciğeri etkiliyor;
Human Papillomavirüs ise rahim ağzı ile ilgili olduğu için işkilleniyoruz değil mi?
Güzel kardeşim virüs ve bakteriler sadece girdiği bölgede enfeksiyona neden olmuyor,
Bunu lütfen bir bilesin…
Ek olarak,
Hepatit B’nin de HPV ile aynı yoldan bulaşabileceğini hatırlatmak isterim.
Bu esnada çok önemli bir diğer nokta…
HPV ile enfekte olmak için çok eşli olmak şart değil; hayatın boyunca tek bir seferlik ilişki bulaş için yeterli olabilir.
Özetle…
Bu hastalığın nedeni bir virüstür,
Bu virüs rahim ağzı kanseri başta olmak üzere ağız, yutak, anüs, penis, vulva ve vajina da kanserlere neden oluyor.
Ve,
Tüm bu sayılan kanser tiplerinden korunmak için çok etkili ve çok güvenli aşılar vardır!!!
NOKTA
Aslında,
Human Papillomavirüs en sık rahim ağzı kanseri ile ilişkilendiriliyor,
Ancak,
WHO yakın bir gelecekte ağız ve yutak kanserlerinin HPV’ye bağlı kanser sıklığında ilk sırayı alacağını öngörüyor.
HPV Nedir ve HPV Tipleri Nelerdir?
Rahim ağzı kanserlerinin %98’ inden fazlası HPV enfeksiyonu zemininde gelişir.
Pratik olarak rahim ağzı kanserinin nedeni HPV’dir demek çok da hatalı bir ifade olmaz…
Bu esnada,
HPV, yani Human Papillomavirüs tek bir enfeksiyon ajanıymış gibi gelebilir,
Lakin, esasen HPV’nin tanımlanmış yüzlerce tipi var.
Örneğin,
Gerçek hayatta da bir aileyi ya da sülaleyi tanımlarken genel özelliklerini kullanıyoruz,
Oysa ailedeki her bir bireyin farklı karakter, farklı davranış tarzı vardır.
İşte aynı durum HPV ailesi için de geçerli…
Tipik olarak HPV ailesi,
- Onkojenik (kanserleşme potansiyeli olan)
- Non-onkojenik (kanserleşme potansiyeli olmayan) olarak ikiye ayrılır.
En yaygın görülen HPV tipleri Tip 6, 11, 16 ve 18’dir.
Tip 6 ve 11 non-onkojenik tipler arasında akla ilk gelenlerdir,
Ve,
Bunların kanserleşmesi beklenmez.
Esas olarak genital bölgede “karnabahar benzeri” siğillerden sorumludurlar.
Yüksek onkojenik potansiyele sahip olduğu kabul edilenler ise HPV Tip 16, 18 başta olmak üzere,
Tip 45, 31, 33, 52, 58, 35, 59, 56, 51, 39, 68, 73 ve 82’ dir.
HPV Pozitif Olmak
Öncelikle, bu konudaki son cümleyi ilk başta söylemek istiyorum:
HPV pozitif olmak mutlaka kanser olunacağı anlamına gelmez!!!
Bir kere hangi HPV tipi ile enfekte olduğu önemli; yukarıda da bahsettiğim üzere her HPV tipi onkojenik potansiyel taşımıyor.
Hatta,
Onkojenik tip HPV pozitif olmak bile, kanser olacaksınız demek değildir…
Çünkü,
Birçok HPV pozitif kişinin bağışıklık sistemi 6-12 ay içerisinde virüsü temizleyebiliyor.
Bununla birlikte,
Kimde ve nasıl olacağını önceden tespit etme şansımız yok.
Bu bağlamda,
Önemli olan düzenli jinekolojik muayenelerin yapılması,
Ve,
Muayene ve tetkik sonucuna göre, kadın hastalıkları ve doğum uzmanının önereceği gerekli tedbirlerin alınmasıdır!!!
Türkiye’de HPV Pozitifliği
Resmi verilere göre ülkemizde 35 yaş üstü kadınlarda yüksek onkojenik tip HPV Pozitifliği %4 civarındadır!!!
Bu tabloyu “Şükür, toplumun %96′ sı negatif” şeklinde tersten yorumlamak çok, ama çok hatalı bir yaklaşım olur.
Çünkü,
Ülkemizdeki 35 yaş üstü kadınların %4′ ü bile çok ciddi bir rakama karşılık geliyor,
Ki her bir can,
Hele hele önlenebilir her bir ölüm çok değerlidir!!!
Bu rakama bir de pozitif kadınların partnerlerini katın; yani aslında enfekte kişi sayısı en az bu rakamın iki katı!!!
Üstüne bir de tarama programına dahil olmayan 35 yaş altı bireyleri topla ve çarp…
Milyonlar ediyor!!!
Bu bir enfeksiyon,
Ve,
Hiçbir enfeksiyon hastalığı siz müdahale etmeden, kendi kendine yok olmaz!!!
Hatta yerinde ve zamanında müdahale etmezseniz ya da geç kalırsanız, bu yangın giderek büyür…
Ülkemizde her yıl 1600′ den fazla yeni rahim ağzı kanseri tanısı konuyor,
Ve,
Ne yazık ki her yıl yaklaşık 700 kadın, aslında HPV aşısı ile önlenebilen bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor!!!
Kaba bir hesapla,
Her gün 5 yeni rahim ağzı kanseri vakası,
Ve,
Her gün 2 ölüm…
Aslında,
Önlenebilmesi mümkün olan şey iki canın göz göre göre ellerimizden kayıp gitmesi,
Özetle,
Her gün iki kadın cinayetidir bunun adı!!!
Ve,
Her gün iki kadının hayatını kurtarmanın en kolay ve etkili yolu HPV enfeksiyonuna karşı korumak, yani aşılamaktır!!!
Sorumluluk reddi beyanı: Tıbbi bir durumla ilgili sorularınız için daima doktorunuzun tavsiyesine başvurun. Bu bilgilerin profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır veya ima edilmemiştir.
Sevgili Suat Bey,
Paylaştığınız linklerin tamamını inceledim; her ne kadar site adresi “org” ile bitiyor olsa da bilimsel ya da resmi bir statüsü olmayan bir düşünce topluluğuna ait. Özetle kanıtlar yerine dayanağı olmayan bireysel kanaatlerin paylaşıldığı bir platform.
Şöyle ki,
En kansorejen maddeler arasında saydığımız sigara AC kanseri riskini 10 kat;
Hepatit C enfeksiyonu KC kanseri riskini 20, Hepatit B ise 50-100 kat artırırken,
HPV rahim ağzı kanseri riskini 300-500 kat artırmaktadır. Bu konu ile ilgili bilimsel yayına https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11919208/ ‘dan ulaşabilirsiniz.
HPV aşılarının kanser riskini dramatik olarak azalttığı onlarca yayın ile ispatlanmış bilimsel bir gerçektir, sadece birkaç örnek:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32997908/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35149535/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34960159/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34634254/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32997908/
Aynı şekilde güvenlik profilleri de sayısız çalışmada gösterilmiştir, bir iki örnek olarak paylaşmam gerekirse:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32708759/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34703794/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35335051/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36993948/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36896702/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35853188/
HPV virüsünün rahim ağzı kanserine neden olduğunu Harald zur Hausen keşfetmiştir ve 2008 yılında Nobel ödülü almıştır. O zamandan bu yana HPV en yakın izlenen enfeksiyon ajanları listesinin başında olup şu ana kadar herhangi bir mutasyon geçirdiği gösterilmemiştir.
Son olarak ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ve dünyanın en iyi rahim ağzı kanseri tarama programı ile 30-60 yaş arası taranan 5 milyondan fazla kadında onkojenik tip HPV pozitifliği %4,5 ‘dur; bahsetmiş olduğunuz gibi %90 gibi bir pozitiflik dünyanın hiçbir yerinde (Afrika dahil) mevcut değildir.
Ancak %4,5 pozitiflik ve bu kadınların eşleri de dahil edildiğinde (ver herkesin tek eşli olduğu varsayımı ile) milyonlarca insana karşılık gelmektedir
HPV’ye Dikkat.! Yeni bir aşı tezgahı ve yeni bir skandal söz konusu olabilir.
https://www.aimsib.org/2023/02/05/gardasil-episode-1-deja-le-debut-de-la-fin/
https://www.aimsib.org/2023/02/12/gardasil-episode-2-de-vioxx-a-gardasil-comment-faire-confiance-a-merck/
https://www.aimsib.org/2023/02/19/gardasil-episode-3-devastateur-et-pourtant-17-ans-sans-proces-pourquoi/
https://www.aimsib.org/2023/02/26/gardasil-episode-4-mais-au-fait-le-gardasil-cest-fait-avec-quoi/
https://www.aimsib.org/2023/03/05/episode-5-gardasil-des-essais-cliniques-truques/ https://www.aimsib.org/2023/03/12/gardasil-episode-6-aucune-preuve-quil-previenne-le-cancer-du-col-de-luterus-au-contraire/
400 küsur hem de teyit edilmemiş kızamık için herkesi aşılama kampanyası başlatıldı. Bereket tedbirli davranıldı. Şimdi de erken tanı ve teşhis ile belki de tamamı kurtarılabilecek 1250/yıl rahim ağzı kanserinden ölüm için kaç milyon insan aşılansın isteniyor.. Dahası bu tür hastalıklarda kişi sözde aşşı olduğu için rahatlayıp tedbirsiz davrandığı için erken teşhis dönemi kaçırılıyor. Üstelik Rahim Ağzı kanseri ile HPV arasında doğrudan bir ilişki kurulamamış olmasına ve sadece her rahim ağzı kanseri teşhisi konan 10 kişide 9’unun HPV geçmişine rastlanmış olmasından yola çıkılarak. İyi de neredeyse zaten her 10 kişiden dokuzunun HPV geçmişi olduğundan bu korelasyonun ölümlerde de rastlanması normaldir.. Meme kanserinden ölenler de de yaklaşık aynı oranda HPV izine rastlanabilir. Ne olacaktı.. HPV meme kanseri de yapıyor olabilir diye onlara da HPV aşışı mı yapacaktınız.. Diğer yandan 10 milyon kadına HPV aşısı yapmayı bırakın sadece steril boş enjektör saplasınız sebep olabileceğiniz beden hasarı yada ölümün ne olabileceğini biliyor musunuz.. Size sadece şu kadarını söyleyeyim.. 2020 yılında mRNA enjekte edilmeden önce Türkiye için Kovidden ölüm toplamı 35000 iken milyonlarca insanın aşşılandığı 2021’de 63000 oldu.. Dünyada da bu sayı 2020’de 1.8 Milyon dan aşşı ile birlikte 3,5 Milyon oldu.. Tüm bu sayılara genel kapsamda yani kovid dışı excess mortality yani aşırı ölüm sayılar dahil değil.~ Ayrıca aşşı ile yaratılan felaket 2022’de de devam etti.. İstatistiklerde azalarak devam ediyor görünse de nedensiz ve belirsiz sebepli ölümlerdeki anormal artışlar da çok anlamlıdır. Sözde elitlerin okumuş cahilliği kibri artık dünyaya çok zarar veriyor. Siz de aynısını yapmayın.. Son söz.. Çok hızlı mutasyona uğrayan virüslere karşı aşşı işi bir aldatmaca ölümcül bir dolandırıcılığa dönüşmüştür. Güncellenmiş aşı lafı da virüsler söz konusu olduğunda hikayedir.. Grip aşısında da olduğu gibi..
Önce akıl sağlığı.. Sorgulayan bir akıl..
Kalın sağlıcakla..