Anasayfa » Yazılarım

Süleyman Demirel ‘i Özleyeceğim Hiç Aklıma Gelmezdi…

Klavye siyaseti yapmak ya da sosyal medya kanalları üzerinden politik polemiklere girmek hiç benim tarzım değildir. 

Ancak bu yazıda, sevsek de sevmesek de Türk siyasi tarihinin önemli figürlerinden biri olan Süleyman Demirel ’den biraz bahsetmek istiyorum.

Açıkçası ben sevmediğimi sanıyormuşum; sonradan fark ettim bunu!!!

Ancak bugünlerde onu bile özlediğimi anladım; demek ki “olmaz olmaz” dememeliymiş insan…

Değinmek istediğim konu neleri iyi yaptı, hangi konularda çuvalladı, ülkeye politik katkıları/zararlarının neler olduğu kesinlikle değil;

Ben siyasi icraatları iyisiyle kötüsüyle tamamen bir kenara bırakıp, sergilediği iletişim modelini, yüksek anlayış ve nezaketi örnekleriyle masaya yatırmak istiyorum.

Yaşı yetenler sanıyorum bana hak verip geçmişi hatırlarken,

Daha genç olanlar ise muhtemelen şaşkınlıkla (ve de biraz abarttığımı düşünerek) okuyacaklardır bu yazıyı…

Süleyman Demirel ‘i Özleyeceğim Hiç Aklıma Gelmezdi… Read More »

HPV Aşısı: Her Gün İki Kadın Hayatı Kurtarmanın En Kolay Yolu

Ülkemizde her gün iki kadının, HPV aşısı ile engellenebilecek rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz?

Öte yandan,

Akşam bültenlerinde neredeyse istisnasız her gün, kadın cinayetleri ile ilgili haberlere yüreğimiz sıkışarak şahit oluyoruz. 

Engellenebilen her ölüm teknik olarak bir cinayet olduğuna göre,

Bizler her yeni güne zaten artı iki kadın cinayeti ile başlıyoruz.

Oysaki,

HPV’ye bağlı rahim ağzı kanserini önleyerek bu tabloya dur demek gayet mümkün!!!

HPV Aşısı: Her Gün İki Kadın Hayatı Kurtarmanın En Kolay Yolu Read More »

Maurice Hilleman

Maurice Hilleman: Tarih Boyunca En Çok Hayat Kurtaran İnsan

Maurice Hilleman ismini muhtemelen birçok kişi duymamış olabilir; 

Onu tanımlamak için “bilim tarihinin emsalsiz kahramanlarından bir tanesidir” demek hiç de abartılı bir söylem olmaz.

Sizce bir insan evladı kaç hayat kurtarırsa “kahraman” ilan edilmeli?

8?

8.000?

80.000?

800.000?

Veyahut her yıl 8.000.000?

Ve bir soru daha…

Kaç kişi bu dünyadan göçüp gidişinden sonra dahi on milyonlarca ölümü engelleyebilmiştir???

Maurice Hilleman: Tarih Boyunca En Çok Hayat Kurtaran İnsan Read More »

Safranbolu 'yu hep evlerini biliriz, ancak bu kent tabakhane ve tabaklama merkezi olarak da Ahi Ocakları bünyesinde hizmet etmiştir.

Artık Tabakhane İçin Yetiştirilecek Bir “ŞEY” Kalmadı

“Tabakhane” kelimesi günümüz konuşma dilinde artık neredeyse sadece “acele etmek ile ilgili bir deyim” içerisinde kullanılır oldu.

Oysa eskiler der ki,

“Bir adam debbağ olursa, bir daha ömrünün sonuna kadar kötü koku duymaz. Çünkü zaten dibini görmüştür!!!”

Peki …

Meşhur Safranbolu evlerinin esasen tabakhane marifetiyle ortaya çıktığını biliyor muydunuz?

Veyahut,

Safranbolu’nun orduya üretim yapan stratejik bir “gizli” merkez olduğunu ve aslında safranların kamuflaj amacıyla yetiştirildiğini hiç duymuş muydunuz?

Ve dahi,

Bu kentin halkının kendi arasında topladığı parayla Genç Cumhuriyet için bir savaş uçağı satın alıp orduya hediye ettiğinden haberiniz var mıydı?

İşte bu yazıda sizi ,pek bilinmeyen gerçeklerle bezeli kısa bir tarih turu bekliyor…

Artık Tabakhane İçin Yetiştirilecek Bir “ŞEY” Kalmadı Read More »

michelin adam - bibendum

Michelin Adam Olabilmek Hiç De Kolay Bir Şey Değil

Bugün, “Michelin Adamı dünyanın en tanınmış marka elçilerinden biridir” iddiasında bulunmak hiç de abartılı bir ifade olmaz,

Ve,

Yüz yıldan fazla bir süredir dünyanın her köşesinde, bu değeri istikrarlı bir şekilde taşıyor olmak elde edilmesi hiç de kolay olmayan bir başarıdır.

Şüphesiz bu asırlık çınardan, hepimizin çıkaracağı bir ders ve alacağı bir ilham olsa gerek!!!

Michelin Adam Olabilmek Hiç De Kolay Bir Şey Değil Read More »

Vaftizci Yahya, Dünya Müzik Günü Notalar

Vaftizci Yahya ‘dan Notalara Uzanan Yol

Başlangıçta Vaftizci Yahya ile müzik notları arasında bir bağlantı kurmak çok kolay değildir;

Ancak aralarında sembolik ve metaforik çok yakın bir ilişki vardır.

Bu gönderide,

Müzik notlarının büyüleyici hikayesini, Vaftizci Yahya ‘nın ilham verici öyküsü üzerinden okuyacaksınız. 

Hz. Zekeriya ve Elisa ‘nın çocuk özlemiyle başlayan yolculuk, mucizevi bir şekilde Vaftizci Yahya ‘nın doğumu ile sonuçlanır.

Bu doğum esasen Hz. İsa ‘nın gelişinin habercisidir.

Akabinde,

Yüzyıllar sonra Guido D’arezzo ‘nun müzik notaları oluşumuna ilham veren Vaftizci Yahya ‘ya adanmış ilahiyi keşfeder.

Özetle bu tarihi yolculuk kutsal bir doğum ile müzik notalarının büyüleyici uyumun kutlanmasıdır…

Vaftizci Yahya ‘dan Notalara Uzanan Yol Read More »

Renault 12 Toros nam-ı diğer dağ keçisi reno

Renault 12 Toros: Bir Dağ Keçisi Hikayesi

Renault 12 Toros ‘u ya da halk arasındaki yaygın adıyla “Dağ Keçisi Reno” ‘yu hatırladınız mı?

Hani hepimizin bildiği Toros taksiden bahsediyorum.

Bu esnada Z kuşağı için bir açıklama yapmam gerek sanırım;

Taksi dediğimde bugünkü gibi hemen aklınıza sarı renkli ticari olanlar gelmesin.

Canlar bir zamanlar bu memlekette otomobillere taksi derdik biz.

Neden diye soracak olursanız, işte onun cevabı hiç kimsede yok…

Bu esnada yıl olmuş 2024, biz elektrikli araçların menzilini konuşurken belki de nereden çıktı şimdi Renault 12 Toros demişsinizdir. 

Açıkçası ekşi sözlükte gezinirken gördüm bu konuyu, hatıralarım canlandı ve paylaşmak istedim.

Bu yazı yaşı otuzun üzerinde olanlar için bir hafıza tazeleme; daha gençler için ise geçmişten bir kuple olacaktır…

Renault 12 Toros: Bir Dağ Keçisi Hikayesi Read More »

tarhana çorbası

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü?

Tarhana çorbası, çorbaların piri olduğu gibi aynı zamanda çok da keyifli bir hikâyeye sahiptir…

Kesin tarihi bilinmiyor,

Ancak, Yavuz Sultan Selim’in hükümranlık döneminde geçtiği rivayet edilen bir olay anlatacağım bu yazıda.

Yani tarhana çorbasının hikayesi için,

1512 ile 1520 arasında bir zaman diliminde, Edirne’nin dar gelirli mahallerinden birisindeyiz…

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü? Read More »

Antakya'nın tarihi

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor

Antakya’nın tarihi MÖ 5.000’lere kadar uzanır; evet yazı ile milattan önce beş bin!!!

Daha öncesini bilmiyoruz,

Ancak Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan, yani MÖ 5000-4000 yıllarından itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir.

Bu nedenle Anadolu’nun olduğu kadar dünyanın da en eski yerleşim  merkezlerinden biri olarak kabul edilir.

Tarihsel süreç boyunca o kadar çok sayıda kadim topluluğa ev sahipliği yapmış ki;

Hepsini toparlamaya kalkışacak olsak cilt cilt kitaplar ortaya çıkar.

Tarihe ilgi duymayan kişilerin bile ismen bildiği birçok büyük medeniyet, hep bu yöreyi mesken eylemiş.

Kayıtlara göre Akadlar ve Hititler ile başlayan serüvenin sonrasında bu coğrafyada kimler kimler yer almamış ki?

Mısırlılardan tutun, Sami-Aramiler, Asurlular ve Urartular, ardından Persler;

Büyük İskender’in Pers İmparatoru III. Darius’u ağır bir yenilgiye uğratması sonucunda Makedonlar;

Ardından uzunca bir süre Roma İmparatorluğu,

Akabinde Abbasiler, Tolunoğulları,

Sonrasında Bizans,

Ve,

Selçuklu,

Devamında ise Osmanlı İmparatorluğu,

Ve dahi,

7 Temmuz 1939 itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti…

İşte bu nedenle,

Antakya ve civarı, on binlerce yıllık kadim kültürler mozaiğinin bizlere mirasıdır!!!

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor Read More »

kenar etkisi

Kenar Etkisi

Kenar etkisi çok uzunca yıllardır biyoloji ve ekolojide kullanılan bir tanımlama olmakla birlikte,

Toplumsal yaşam için Prof. Dr. Sinan Canan ’ın gündeme getirdiği bir kavram…

Kenar dediğimiz şey bir unsurun, kendi olmayan ile etkileşim potansiyelini barındıran sınırlarıdır.

Bir diğer deyişle,

Bir şeyi o şey yapan, dışarıdakini de dışarıdaki şey yapan çizgilerdir.

Esasen iki farklı ortamın veya olgunun kesiştiği yerlerdir.

Doğası gereği de bir kenarın oluşabilmesinin önkoşulu farklılıktır!!!

Kenar Etkisi Read More »

Scroll to Top