Anasayfa » Yazılarım » Evvel Zaman İçinde

Evvel Zaman İçinde

Safranbolu 'yu hep evlerini biliriz, ancak bu kent tabakhane ve tabaklama merkezi olarak da Ahi Ocakları bünyesinde hizmet etmiştir.

Artık Tabakhane İçin Yetiştirilecek Bir “ŞEY” Kalmadı

“Tabakhane” kelimesi günümüz konuşma dilinde artık neredeyse sadece “acele etmek ile ilgili bir deyim” içerisinde kullanılır oldu.

Oysa eskiler der ki,

“Bir adam debbağ olursa, bir daha ömrünün sonuna kadar kötü koku duymaz. Çünkü zaten dibini görmüştür!!!”

Peki …

Meşhur Safranbolu evlerinin esasen tabakhane marifetiyle ortaya çıktığını biliyor muydunuz?

Veyahut,

Safranbolu’nun orduya üretim yapan stratejik bir “gizli” merkez olduğunu ve aslında safranların kamuflaj amacıyla yetiştirildiğini hiç duymuş muydunuz?

Ve dahi,

Bu kentin halkının kendi arasında topladığı parayla Genç Cumhuriyet için bir savaş uçağı satın alıp orduya hediye ettiğinden haberiniz var mıydı?

İşte bu yazıda sizi ,pek bilinmeyen gerçeklerle bezeli kısa bir tarih turu bekliyor…

Artık Tabakhane İçin Yetiştirilecek Bir “ŞEY” Kalmadı Read More »

Vaftizci Yahya, Dünya Müzik Günü Notalar

Vaftizci Yahya ‘dan Notalara Uzanan Yol

Başlangıçta Vaftizci Yahya ile müzik notları arasında bir bağlantı kurmak çok kolay değildir;

Ancak aralarında sembolik ve metaforik çok yakın bir ilişki vardır.

Bu gönderide,

Müzik notlarının büyüleyici hikayesini, Vaftizci Yahya ‘nın ilham verici öyküsü üzerinden okuyacaksınız. 

Hz. Zekeriya ve Elisa ‘nın çocuk özlemiyle başlayan yolculuk, mucizevi bir şekilde Vaftizci Yahya ‘nın doğumu ile sonuçlanır.

Bu doğum esasen Hz. İsa ‘nın gelişinin habercisidir.

Akabinde,

Yüzyıllar sonra Guido D’arezzo ‘nun müzik notaları oluşumuna ilham veren Vaftizci Yahya ‘ya adanmış ilahiyi keşfeder.

Özetle bu tarihi yolculuk kutsal bir doğum ile müzik notalarının büyüleyici uyumun kutlanmasıdır…

Vaftizci Yahya ‘dan Notalara Uzanan Yol Read More »

Renault 12 Toros nam-ı diğer dağ keçisi reno

Renault 12 Toros: Bir Dağ Keçisi Hikayesi

Renault 12 Toros ‘u ya da halk arasındaki yaygın adıyla “Dağ Keçisi Reno” ‘yu hatırladınız mı?

Hani hepimizin bildiği Toros taksiden bahsediyorum.

Bu esnada Z kuşağı için bir açıklama yapmam gerek sanırım;

Taksi dediğimde bugünkü gibi hemen aklınıza sarı renkli ticari olanlar gelmesin.

Canlar bir zamanlar bu memlekette otomobillere taksi derdik biz.

Neden diye soracak olursanız, işte onun cevabı hiç kimsede yok…

Bu esnada yıl olmuş 2024, biz elektrikli araçların menzilini konuşurken belki de nereden çıktı şimdi Renault 12 Toros demişsinizdir. 

Açıkçası ekşi sözlükte gezinirken gördüm bu konuyu, hatıralarım canlandı ve paylaşmak istedim.

Bu yazı yaşı otuzun üzerinde olanlar için bir hafıza tazeleme; daha gençler için ise geçmişten bir kuple olacaktır…

Renault 12 Toros: Bir Dağ Keçisi Hikayesi Read More »

tarhana çorbası

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü?

Tarhana çorbası, çorbaların piri olduğu gibi aynı zamanda çok da keyifli bir hikâyeye sahiptir…

Kesin tarihi bilinmiyor,

Ancak, Yavuz Sultan Selim’in hükümranlık döneminde geçtiği rivayet edilen bir olay anlatacağım bu yazıda.

Yani tarhana çorbasının hikayesi için,

1512 ile 1520 arasında bir zaman diliminde, Edirne’nin dar gelirli mahallerinden birisindeyiz…

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü? Read More »

Antakya'nın tarihi

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor

Antakya’nın tarihi MÖ 5.000’lere kadar uzanır; evet yazı ile milattan önce beş bin!!!

Daha öncesini bilmiyoruz,

Ancak Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan, yani MÖ 5000-4000 yıllarından itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir.

Bu nedenle Anadolu’nun olduğu kadar dünyanın da en eski yerleşim  merkezlerinden biri olarak kabul edilir.

Tarihsel süreç boyunca o kadar çok sayıda kadim topluluğa ev sahipliği yapmış ki;

Hepsini toparlamaya kalkışacak olsak cilt cilt kitaplar ortaya çıkar.

Tarihe ilgi duymayan kişilerin bile ismen bildiği birçok büyük medeniyet, hep bu yöreyi mesken eylemiş.

Kayıtlara göre Akadlar ve Hititler ile başlayan serüvenin sonrasında bu coğrafyada kimler kimler yer almamış ki?

Mısırlılardan tutun, Sami-Aramiler, Asurlular ve Urartular, ardından Persler;

Büyük İskender’in Pers İmparatoru III. Darius’u ağır bir yenilgiye uğratması sonucunda Makedonlar;

Ardından uzunca bir süre Roma İmparatorluğu,

Akabinde Abbasiler, Tolunoğulları,

Sonrasında Bizans,

Ve,

Selçuklu,

Devamında ise Osmanlı İmparatorluğu,

Ve dahi,

7 Temmuz 1939 itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti…

İşte bu nedenle,

Antakya ve civarı, on binlerce yıllık kadim kültürler mozaiğinin bizlere mirasıdır!!!

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor Read More »

Sultan lakaplı Gazneli Mahmut 'a bir derviş "hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, Bu da geçer ya Hu" yazan bir yüzük hediye eder

Gazneli Mahmut: Bu da Geçer Ya Hu…

Türk-İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük kumandanlar arasında sayılan Gazneli Mahmut ‘u aynı zamanda Türk devletlerinin “Sultan” unvanlı ilk hükümdarı olarak tanırız.

Kimileri, Gazneli Mahmut ‘un önlenemez başarılarını, filleri savaşta kullanmak gibi orijinal stratejileri uygulamadaki dehasına bağlar.

Kimilerine göre de Sultan ‘ın müthiş vizyonunun arkasında “Sarayımın en değerli hazinesi” dediği Biruni gibi alimler bulunur.

Ünlü mutasavvıf Attâr ise Kuşların Dili eserinde bize Gazneli Mahmut ‘un bir sırrını fısıldar.

Bu sır, Sultan ‘ın ölünceye kadar parmağından çıkarmadığı yüzüğüne mahsus bilgiyi taşır.

Hikâyemiz de tam burada başlar;

İşte bu yazıda, Hasan Kerim Güç ‘ün “Yolda Bir Kuşa Rastladım” isimli kitabından bir alıntı paylaşacağım sizlerle…

Gazneli Mahmut: Bu da Geçer Ya Hu… Read More »

Kapadokyalı Aretaeus 1800 yıl öncesinden diyabet, depresyon, melankoli, epilepsi gibi modern hayatın sağlık sorunlarını tanımlayan filozoftur

Aretaeus: Diyabeti Tam 1800 Yıl Önce Tanımlayan Hekim

Kapadokyalı Aretaeus, antik dönemde yaşamış bir hekim ve filozoftur.

Etimolojik olarak “hekim” kelimesi Arapça “hkm” kökünden geliyor,

Tıpkı hüküm veren diğer meslekler olan hâkim ve hakem gibi…

Bugünkü yazımın kahramanı Kapadokyalı Aretaeus da bu kelimenin hakkını dolu dolu veren ilk ve önder karakterlerden bir tanesidir…

Çünkü,

Kapadokyalı Aretaeus günümüzden 1800 yıl öncesinde diyabet, depresyon, melankoli, epilepsi gibi modern hayatın sağlık sorunlarını tanımlamıştır…

Aretaeus: Diyabeti Tam 1800 Yıl Önce Tanımlayan Hekim Read More »

Halepçe Katliamı : Elma Kokusu İle Gelen Ölüm El Enfal Operasyonu

Halepçe Katliamı: Tatlı Elma Kokusu İle Gelen Ölüm

Eğer ki dünyanın başka bir köşesinde yaşayanların acısını içimizde hissedemiyorsak, insanlığımızın bizde eksik olan kısmını sorgulamalıyız…

Ne fark eder tanımıyor olmamız onları?

Hiç önemi var mı onlarla hayatımızda bir kerecik bile karşılaşmamış ya da karşılaşmayacak olmamızın?

Yoksa bizler sadece sevdiğimiz, bildiğimiz, tanıdığımız insanların mı acısını kendi acımız biliriz?

Oysa ki,

İnsanlığa yapılmış bir zulüm, aslında her birimize teker teker işlemiyor mu ?

Elma kokusunu sever misiniz?

Ya da şöyle sorayım: Elma kokusu sizi hiç yaktı mı?

Oysa ki 16 Mart 1988 günü binlerce masum sivil, duydukları “tatlı elma kokusu” ‘nun onları ölümlerine yaklaştıklarının işareti olduğundan habersizlerdi!!!

Kim bilir,

Belki de elma tazeliğini bahar getirdi diye daha da derin solumuşlardı ölümü…

Semavi dinlerdeki ortak öğretiye göre Hz. Adem bir elma uğruna cennetten kovuldu,

Ve,

Otuz altı yıl önce bugün Halepçe’ de ise bir sabah niceleri tatlı elma kokusu peşinden cennet bahçelerine koştu…

Halepçe Katliamı: Tatlı Elma Kokusu İle Gelen Ölüm Read More »

14 Mart Tıp Bayramı Neden Sadece Türkiye’de Kutlanır?

Bizlere Tıbbiyeli Hikmet ve dava arkadaşlarından yadigar kalan 14 Mart Tıp Bayramı dünyada sadece Türkiye’de kutlanır.

Bu günün tarihi bir önemi vardır…

Çünkü,

14 Mart Tıp Bayramı bizlere köklerimize bağlanmamızı hatırlatan, çok önemli tarihlere atfen özel olarak seçilmiş bir gündür!!!

Biz, 

Bağımsızlık savaşımızı vatan için serdengeçenlerin esareti kabullenmeyen, itiraz eden dik duruşu, azmi ve kararlılığıyla kazandık.

Bu değerli günün anısına14 Mart tarihi Tıp Bayramı ilan edilmiştir,

Ancak,

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bir Hikmet Boran Tıp Fakültesi olmaması da başta Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere, 

Türk politikacılarının, siyasetçilerinin, teknokratlarının ve bürokratlarının en büyük ayıbıdır!!!

14 Mart Tıp Bayramı Neden Sadece Türkiye’de Kutlanır? Read More »

altın halka küpe

Erkek Küpe Takar Mı?: Kulağınıza Küpe Olacak Bir Yazı

“Erkek küpe takar mı?” sorusu gerçekten çok anlamsızdır.

Kadın ya da erkek olması fark etmeksizin canı isteyen herkes küpe takabilir.

Çünkü küpe takmak cinsiyet ile ilişkili bir durum değildir.

İnsanlar çok farklı gerekçelerle küpe takıyor olabilir. Ancak hepsinden öte bu bir kendini ifade etme şeklidir. 

Ek olarak tarihimize baktığımızda Göktürk, Uygur ve Oğuz Beyler ile Alplerin altın halka küpe taktığını görüyoruz.

Hatta Ahiler ve Bektaşiler de sağ kulaklarına halka küpe takıyorlardı….

Erkek Küpe Takar Mı?: Kulağınıza Küpe Olacak Bir Yazı Read More »

Scroll to Top