Listerine Geçmişte O Kadar Acayip Amaçlarla Kullanılmış ki...
En popüler ağız çalkalama suyu olan Listerine “mecburen” ağzımızın içine girinceye değin o kadar farklı amaçlarla kullanılmış ki şaşırmamak mümkün değil.
Bir Ürün Kolay Doğmuyor
Bana kalırsa en iyi ağız çalkalama suyu tartışmasız Listerine….
Ne zaman kampanyalara ya da fiyat avantajına aldanıp diğer iyi bilinen markalara ait ürünlerden birini alsam hep pişman olmuşumdur, tıpkı Leman Sam’ın şarkısındaki olduğu gibi “anladım ki hiç kimse sen değil” diye mırıldanarak…
Listerine başarılı bir ürün olduğu kadar, portföyünü gayet etkili pazarlama mesajlarıyla da destekleyen bir marka…
Ancak,
Ağızlarımızda taht kurana değin geçmişten günümüze Listerine markalı ürünlerin ara duraklarını öğrendiğinizde “yok artık daha neler?” diyeceğinizden eminim…
1880′lerde pazara verilen ürün ağzımıza girinceye kadar hangi alanlarda ve ne amaçlarla kullanıldığını biliyor muyuz?
Pazara Listerine Adında Yeni Bir Ürün Veriliyor
Listerine ekibi ürünlerini ilk olarak cerrahların el temizliği için bir antiseptik olarak satışa sundu…
Aslında oldukça rağbet görmesine rağmen sınırlı bir kullanım alanında kaldığı için,
Bir sonraki adımda misliyle büyük bir potansiyel müşteri kitlesi hedeftedir;
Her türlü yara, çizik, yanık vb. durumlarda yara bakımı ve enfeksiyonlarının önlemek amacıyla geniş kitlelere pazarlanır…
Lakin mikroplardan arınması gereken sadece cildimiz değildi ki?
Tüm dış yüzeylerin de temiz olması gerekirdi…
Ve…
Listerine, standart içeriğin seyreltiği bir formülasyonla yüzey temizliği alanına da giriş yapar.
Listerine Sağlık Alanına Giriyor
Dış yüzeylerin temizliği pek tabii ki önemliydi,
Bununla birlikte ya bedenimiz?
Listerine “terleyen ayak ve nasırlar” için de neden işe yaramasındı?
Diğer bir nokta ise,
O dönemde gonore (bel soğukluğu) ciddi bir sorun olarak duruyordu.
Buradan hareketle dahi pazarlamacılar oraya da el atarlar,
Kuşkusuz kadın genital hijyeninde de varız derler….
Doğrusunu söylemek gerekirse araştırmalarımda formülasyonda bir değişiklik yapıp yapmadıklarına ulaşamadım.
Velev ki, yapmadılarsa oldukça can yakıcı bir yöntem olsa gerek…
İlk olarak cerrahlar için el dezenfektanı olarak 1880’lerde pazara verilen Listerine, ancak 1920’lerin sonuna doğru “mikrop öldüren ağız suyu” olarak anılmaya başlar…
1930’ların dünyasında sigara içmek çok “fiyakalı” bir alışkanlıktı,
Dahi pazarlama ekibi bu fırsatı kaçıramazdı ya…
Mademki trend o yöndeydi, ürün portföyüne ilaveten eklenen Listerine Sigaraları ile daha ferah içim zevki sunmalılardı insanlara…
Ve de öyle oldu!!!
Listerine Dermo-Kozmetik Alanına Adım Atar
Bir an düşünün keskin ve yakıcı bir aroma en çok hangi ürünlere yakışır?
Evet,
Geçmişte pazarlama ekibi de sizinle benzer düşünceyi taşımış olmalılar…
Akla tıraş kremi ve losyonu gelince Shaving Cream ve After Shave de unutulmamıştı pek tabii ki…
Hatta iyi haber!!!
Haftada bir kere saçlı deriye uygulamak kepeklenmeye dahi iyi gelebilirdi….
Listerine Hızını Alınca Sınırları Zorlamaya Başlar
Her derde deva(!) Listerine artık kabına sığmıyordu…
İçerisinde enfeksiyon ajanı geçen her duruma karşı işe yarayacakları sanrısına kapıldıklarını düşünüyorum.
Neticede, o dönemi düşündüğümüzde sınırların birtakım kurallar ve regülasyonlar ile bugünkü kadar net çizilmediği de bir gerçek…
Günümüzde kabul edemeyeceğimiz bir pazarlama aktivitesi olsa da o gün için Listerine ekibi kendilerine tanınan oyun alanının sınırlarını zorlamak istemişlerdir belki de…
Bu sebeple yeni bir kullanım alanı açarlar kendilerine:
Listerine soğuk algınlığı ve hatta pnömoniyi (zatürre) de önler miydi?
Ve Listerine Sınırı Aşar...
Ürünün faydasına dair iddiaların artık amacını aştığını gören sağlık otoritesi 1976’da “yeter gayri” der…
Buna ilaveten alınan karara göre takip edecek 10 milyon dolarlık reklam harcamasının öncesinde “Listerine soğuk algınlığı veya boğaz ağrısını önlemede faydalı olmaz veya bu durumların ciddiyetini azaltmaz” şeklinde açıklama paylaşmayı zorunlu kılar…
İşte ağızlarımızda taht kurmadan önceki ara durakları da bu şekildedir meşhur çalkalama suyunun;
Olası tüm fırsatları değerlendiren bir pazarlama ekibinin zaman zaman sınırları zorlayan uzun yolculuğu en son ağzımızda son bulur…
Halihazırda kendi alanında açık ara bir numara olan Listerine, yaygın pazarlama jargonu ile bir “success” mi yoksa “failure” hikayesi mi yazdı???
Konuya nereden baktığınıza göre çok tartışma getirir…
Bu yazıyı paylaşabilirisiniz:
PaylaşıYorum'dan Haberiniz Olsun...
İlgili Yazılar:
PaylaşıYorum'dan Son Yazılar:
PaylaşıYorum Kategorileri başlığı altında konulara göre sınıflanmış yazılar mevcuttur. Paylaşı-Yorum’dan Son Yazılar bölümünde ise en son paylaşılan yazılar güncel olarak listelenmektedir.
Sanıyorum hemen hemen herkes posta kutularımızı dolduran gereksiz postalardan mustariptir. Gerekli gereksiz o kadar çok mail bombardımanı altında kalıyoruz ki, bazen önemli olanları bile kaçırabiliyoruz.
“PaylaşıYorum’u Takip Edin” bölümünden e-postanızı sisteme kaydettiğinizde sadece yeni yayınlanan paylaşımlar ile ilgili tek bir bilgilendirme postası alırsınız ve gelen mailin altında bulunan “abonelikten çık” sekmesi ile dilediğiniz zaman e-posta alımını durdurabilirsiniz.