Anasayfa » Yazılarım » Sağlık Güncesi » Julius Sezar ve Kendi Kendine Sezaryen Yapan Kadın

SEZARYEN DOĞUM
JULIUS SEZAR
VE
KENDİ KENDİNE SEZARYEN YAPAN KADIN

sezaryen julius sezar

Google araması yaptığınızda birçok yerde sezaryen doğuma bu adın, Julius Sezar ‘ın doğum şekline ithafen verilmiş olduğu bilgisine ulaşabilirsiniz.

Ancak,

İsimlendirme Sezar ile ilişkili olmasına rağmen, esasen gerekçesi bu değildir… 

Google bizler için bilgiye ulaşmanın en hızlı ve pratik yolu olmakla birlikte,

Günümüzde barındırdığı yanlış ve hatalı bilgi oranı belki de doğrular ile yarışacak seviyeye ulaşmış bile olabilir.

Çoğu zaman bir denetleme mekanizması söz konusu olmadığı,

Ve,

Rahatlıkla kopyala-yapıştır yaparak çoğaltılabildiği için, özellikle ilgi çekici bir veri doğruluğuna bakılmaksızın bir anda viral olabiliyor.

Bu yazıda sezaryen kelimesinin çıkışı ve sezaryen işleminin tarihsel gelişimi hakkında ilgi çekici bilgilerle birlikte,

Ekmek bıçağı ile bir parkta kendi kendine sezaryen yaparak canlı bir bebek dünyaya getiren Ines Ramirez Perez ’in hikayesini bulacaksınız.

Julius Sezar Sezaryen Doğum İle Dünyaya Gelmiş Olamaz

Sezaryen teriminin doğum biliminde ilk resmi kullanımı on yedinci yüzyıl olmasına rağmen,

Mitolojik anlatılar çok daha erken dönemlere atıfta bulunuyor.

Örneğin,

Yunan mitolojisine göre Apollon, Asklepios’u annesinin karnından çıkarmıştır.

Ek olarak,

Eski Hindu, Mısır, Yunan, Roma ve diğer Avrupa folklorunda da sezaryenle ilgili çok sayıda referans bulunmaktadır.

Hatta tarihi Çin gravürlerinde, sezaryen uygulama prosedürleri tasvir ediyor.

Ancak gerçek şu ki,

Bu işlem bebeğin hayatını kurtarmak gibi boş bir umuttan ziyade,

Genellikle dini inanışlara gereğince bebeğin anneden ayrı gömülebilmesi için yapılırdı.

sezaryen julius sezar

Roma dönemde “annenin rahmi açılarak bebeğin doğurtulması” şeklinde bir uygulama vardı.

Lakin,

Bu işlem yalnızca fetüsü kurtarmak amacıyla, ancak kadın öldüğünde veya ölmek üzereyken yapılırdı.

Birkaç istisna dışında, on dokuzuncu yüzyıldaki anestezi çağına kadar da bu durum böyle süregelmiştir.

Oysaki annesi Aurelia Cotta’nın Sezar ‘ın doğumunu takiben çok uzun yıllar,

Hatta oğlunun Britanya’ yı işgal ettiğini duyacak kadar yaşadığı düşünüldüğünde,

Dönemin koşullarında Sezar ‘ın sezaryen ile doğmuş olma ihtimali pek olası değil…

Ancak Sezaryen Kelimesi Yine De Julius Sezar İle İlişkilidir

Adını onun doğum şeklinden almamış olsa da,

Sezaryen kelimesinin yine de Julius Sezar ile bir bağlantısı var.

Sezar ‘ın koyduğu Roma kanunları, doğum sırasında ölen kadınların karınlarının kesilerek çocukların alınmasını emrediyordu.

Buradaki asıl amaç ise çocuğu kurtarmaktı,

Çünkü,

Nüfusun artırılması isteniyordu ve bu nedenle yaşama ihtimali olan hiçbir çocuğun kaybedilmemesi gerekiyordu.

Her şeyden önce bu, son çare olarak başvurulacak bir önlemdi,

Ve,

Sezaryen doğumun o dönemdeki gerekçesi asla annenin hayatını korumak değildi.

İşte,

Sezaryen yönteminin bu ismi almasının nedenlerinden bir tanesi Sezar ‘ın koyduğu nüfusu artırma kanundur…

Bir diğer neden ise kelimenin kökeninde yatıyor.

“Kesmek” kelimesinin Latince karşılığı olan “caedare” fiilinin bu yönteme ismini verdiği düşünülmektedir.

Özetle,

Dil bilimciler, anne karnının kesilerek bebeğin alındığı tüm doğumlara bu yüzden sezaryen adı verildiğini iddia ediyorlar.

Kayıtlara Geçen İlk Başarılı Sezaryen Doğum

Bir anne ve bebeğin sezaryen doğumundan sağ kurtulduğuna dair elimizdeki ilk yazılı kayıt,

1500 yılında İsviçre’de bir çiftçi olan Jacob Nufer’in karısını ameliyat etmesidir.

Nufer hayvancılıkla uğraştığı için iyi kötü anatomiye (en azından çevresindekilere kıyasla) hâkim bir çiftçidir.

Kayıtlara göre doğuma tamı tamına on üç ebenin müdahale etmesine,

Ve,

Aradan birkaç gün geçmesine rağmen karısı doğum yapamaması üzerine,

Çaresiz koca son çare olarak yerel yetkililerden sezaryen girişiminde bulunmak için izin alır.

Ve,

Karısının karnını açarak bebeği canlı bir şekilde çıkarır.

Kayıtlara Geçen İlk Başarılı Sezaryen Doğum

Bu hikayedeki en çarpıcı kısım iptidai koşullara rağmen anne ve bebeğin gayet sağlıklı olması,

Buna ek olarak karısının sezaryen doğumu takiben beş doğum daha yapmış olmasıdır.

Hatta,

Kayıtlara göre ilk sezaryen bebek 77 yaşına kadar yaşamış…

Ines Ramirez Perez: Kendi Kendine Sezaryen Gerçekleştiren Kadın

Meksika…

5 Mart 2000, gece yarısı…

Oaxaca eyaletinde bir kadın parkta tek başına bir bankın üzerinde oturmaktadır.

Adı Ines Ramirez Perez…

Hiçbir tıbbi eğitimi olmamasına rağmen bir ekmek bıçağı ile kendi kendisine sezaryen yapıyor,

Ve,

Hem kendisi hem de bebeği hayatta kalmayı başarıyor.

Ines Ramirez Perez kendi kendine sezaryen yapan kadın

Ines Ramirez Perez, neden kendi kendine sezaryen yaptığı sorusuna sanki sıradan bir şeymişçesine ilginç bir cevap veriyor:

“Artık acıya dayanamıyordum.

Eğer bebeğim ölecekse benim de ölmem gerektiğine karar verdim.

Ama eğer büyüyecekse onu görecektim.

O büyüyünce ben de çocuğumun yanında olacaktım. Tanrı’nın ikimizin de hayatını kurtaracağını düşündüm.”

Anlattığına göre acıyı daha az hissetmek için önce biraz alkol alıp,

Ardından 15 santimetrelik bir ekmek bıçağı ile göbeğinin birkaç santimetre sağından 17 santimetrelik dikey kesi açıyor.

Oğlu Orlando Ruiz Ramirez’i dışarı çıkarıyor,

Ardından göbek bağını bir makasla kestikten sonra bilincini kaybediyor.

Ines Ramirez Perez kendi kendine sezaryen yapan kadın

Ines Ramirez Perez ‘i kendinden geçmiş halde bulan bir kişi onu 4 kilometre mesafedeki bir yerel kliniğe götürüyor.

Orada yapılan ilk müdahaleden sonra kara yoluyla sekiz saat uzaklıktaki tam teşekküllü bir hastaneye sevk ediliyor.

Ines Ramirez Perez ‘in kendi kendine sezaryen yapışından on altı saat sonra kesi yerinin cerrahi onarımı yapılıyor. 

Ameliyat sonrası yedinci günde,

Sezaryen sırasında bağırsaklarında meydana gelen hasardan kaynaklanan komplikasyonları onarmak için ikinci bir ameliyata alınmış,

Onuncu günde ise Ines Ramirez Perez tamamen iyileşmiş olarak taburcu edilmiş.

Ines Ramirez Perez 'i Mucizeler Zinciri Korumuş

Literatüre kendi kendine sezaryen yapan kadın olarak geçen Ines Ramirez Perez ‘in nasıl hayatta kalabildiğini,

Ve,

Nasıl olur da bir parkın köşesinde ekmek bıçağı ile açtığı rahminden sağlıklı bir çocuk dünyaya getirebildiğini anlamak pek mümkün değil.

Açıkçası ben bu haberi ilk olarak gördüğümde, asparagas olduğunu düşünmüştüm.

Ancak,

Biraz araştırdığımda Kadın Hastalıkları ve Doğum alanının en saygın dergilerinden bir tanesi olan International Journal of Gynecology & Obstetrics‘de vaka sunumu olarak yayınlandığını görünce şaşkınlığım katlandı…

sakın evde denemeyin

Açıkçası aklımda deli sorular…

  • Canlı canlı karın duvarını ve ardından rahmini evdeki bir ekmek bıçağıyla açması
  • Hiçbir eğitimi olmamasına rağmen bu esnada ölümcül olabilecek bir hata yapmamış olması 
  • Böylesi büyük bir cerrahi işlem esnasında ağrı şokuna girmemesi
  • Kan kaybından ve şoktan ölmemesi
  • Sterilizasyonla uzaktan yakından ilgisi olmayan koşullarda büyük ve açık yara nedeniyle enfeksiyona yenik düşmemesi

Ve,

Daha onlarca soruyu cevaplamak için açıkçası kullanabileceğimiz tek bir kelime var: MUCİZE…

Ancak,

Yine de siz bilimsel yayın olmasına filan aldanmayın, 

Siz siz olun Ines Ramirez Perez gibi kendi kendine sezaryen denemesinde bulunmayın….

 

Yasal Uyarı: Sunulan bilgilerin içeriği hiçbir şekilde profesyonel tıbbi tavsiye niteliği taşımaz ve tedavi önerisi olarak yorumlanamaz :):):) 

Bu yazıyı paylaşabilirisiniz:
PaylaşıYorum'dan Haberiniz Olsun...

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz beni takip edebilirsiniz

Diğer 66 bin aboneye katılın

İlgili Yazılar:

PaylaşıYorum'dan Son Yazılar:

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top