Anasayfa » Yazılarım » Düşündüren Yazılar » George Carlin: Mizahla Bezeli Bilgelik

GEORGE CARLIN:
MİZAHLA BEZELİ BİLGELİK

George Carlin

Bugün sizi hayatın geçici derinliklerine daldığımız için gözümüzden kaçan konularda bizleri mizahın ve bilgeliğin kusursuz bir dansıyla karşılayan bir isimle tanıştıracağım: George Carlin…

Amerikalı komedyen, yazar ve düşünür olan George Carlin, kendine has tarzıyla hem güldürüp hem düşündüren ve toplumsal eleştirileriyle adeta bir ayna görevi üstlenen bir isim olarak karşımıza çıkıyor.

George Carlin Kimdir?

1937 yılında gri ve sisli bir New York gününde sıradan bir evde dünyaya gelen George Carlin,

Komedi dünyasına olan ilgisini erken yaşlarda keşfetti.

Küçük George, komşularının kahkahalarla dolu evinde büyüdü,

Ve,

Zaten daha o yaşlarda mizahın büyülü dünyasına kapılarını aralamıştı.

Çocukluğunu, sokakta insanların gülümsemesini sağlamak için yaramaz şakalar yapan haylaz bir oğlan olarak tanımlıyor. 

Kariyerine stand-up komedi ile başlayan George Carlin,

Sahne ışıkları altında, mizah ve bilgelik dolu sözleriyle kendine has bir tarz yarattı.

Zamanla kendisini geliştirerek muhteşem bir konuşmacı ve düşünür haline geldi.

O sadece bir komedyen değil,

Aynı zamanda derin bir gözlemci, düşünce adamı ve sivri dilli bir eleştirmen olarak da hatırlanıyor.

George Carlin 'in Mizahla Bezeli Bilgeliği

George Carlin ‘in mizah anlayışı alışılmadık, sıradışı ve bir o kadar da sivri dilli ve cesurdur.

O, günlük yaşamın sıradan detaylarını ele alırken olayları abartarak absürt ve esprili bir şekilde sunuyordu.

Fakat şüphesiz her bir şakanın ardında biraz kafa yormayı gerektiren daha derin bir düşünce yatar.

George Carlin kendi acılarını ve hayal kırıklıklarını mizahla harmanlayarak,

Hem kendi iç dünyasına bir terapi uyguladığını,

Hem de izleyicilerine kendi hayatlarına dair farklı bir bakış açısı sunduğunu iddia ediyordu.

Toplumsal Eleştiri

George Carlin, toplumun hipokrasi ve sahteliği konusundaki eleştirileriyle ünlüydü.

Çoğu zaman, insanların körü körüne takip ettiği gelenekleri, kuralları ve normları hicivle ele alırdı.

Modern çağ insanları olarak o kadar hızlı yaşıyoruz ki ruhlarımız geride kalıyor.

Aslında bir süreliğine de olsa anda kalabilsek,

Çoğu zaman önemsiz şeylere takılıp gerçek sorunları görmezden geldiğimizi fark edeceğiz.

İşte…

Goerge Carlin ve onun gibiler bize mizahın aynı zamanda düşündürücü bir araç olduğunu hatırlatıyorlar. 

Çünkü,

Gülümseyerek düşünmek, dünyayı daha geniş bir fotoğraf kadrajından görmemize olanak sağlar.

Aslında kendi hatalarımızı kabul edebilsek ve daha az yargılayıcı olabilsek bu hayat ne de güzel olacak değil mi?

George Carlin ve Zamanımızın Paradoksu

Youtube’ da George Carlin diye aratırsanız karşınıza yüzlerce video çıkacak, hatta bir kısmı Türkçe altyazılı…

Bununla birlikte,

Google aramalarında karşınıza eşinin vefatından sonra George Carlin ‘in kaleme aldığı iddia edilen,

“Zamanımızın Paradoksu” başlıklı bir yazı ile de karşılaşabilirsiniz.

Esasen bu etkileyici metni George Carlin yazmamış, 

Ancak sosyal medyanın viral etkisi ile hızla yayılmış ve artık çoğunluk onun sanıyor.

Aslında bu metin Charlie Chaplin ‘in “The Great Dictator” filminin final sahnesinden esinlenen Dr. Bob Moorehead isimli bir Protestan papazın pazar vaizinden yapılan bir alıntı…

Sahibi her kimin olursa olsun kendimizi kandırırken hangi hile hurdaya başvurduğumuzu etkileyici bir şekilde tanılayan,

Ve,

Üzerine biraz düşünmeyi gerektiren bu metin ile yazımı noktalamak isterim…

Zamanımızın Paradoksu

Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var.

Daha geniş otoyollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.

Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz.

Daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.

Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.

Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var.

Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.

Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.

Peki Bizler...

Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.

Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.

Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik.

Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık.

Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var.

Dış uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.

Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.

Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.

Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik.

Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.

Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz.

Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik.

Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için çok daha iyi bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.

Zaman artık hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin, yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.

Günümüz artık iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir.

Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlaki değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler,

Ve,

Neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir.

Vitrinlerde her şeyin sergilendiği,

Ama,

Depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.

Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir,

Siz bu içselliği ya paylaşmayı,

Ya da

“Sil” tuşuna basmayı seçebilirsiniz.

George Carlin ve Cebime Kalanlar

Yine George Carlin ‘e ait bir cümle ile tanımlayacak olursak…

Oysa ki yaşam,

Aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.

Bizler ise insanın fabrika ayarlarına aykırı bir şekilde yaşamakta ısrar ettikçe kadim yazılım – kutsal donanım çakışmasına gebe kalıyoruz.

Herkes hata yapabilir,

Bu doğal bir süreçtir, hata insana mahsustur.

Eğer hayatın bize öğrettiği bir şey varsa, o da her şeye rağmen devam etmek zorunda olduğumuz gerçeğidir.

Yaşamın bazen acımasız olduğu doğru,

Ancak aynı zamanda güzellikleri de içinde barındırır; sen yeter ki görmek iste…

Ne demiş Hz. Mevlâna:

Ay doğmuyorsa yüzüne,

Ve,

Güneş vurmuyorsa pencerene

Kabahati ne güneşte ne de ayda ara

Gözlerindeki perdeyi arala…

Sonuç olarak…

Geçmişi değiştiremeyiz,

Ancak düşüncelerimizi düzelterek geleceği şekillendirebiliriz!!!

Bu yazıyı paylaşabilirisiniz:
PaylaşıYorum'dan Haberiniz Olsun...

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz beni takip edebilirsiniz

Diğer 66 bin aboneye katılın

İlgili Yazılar:

PaylaşıYorum'dan Son Yazılar:

3 thoughts on “George Carlin: Mizahla Bezeli Bilgelik”

  1. Nur Canoglu

    Tesekkurler. George Carlin’e hayranim. Ama en cok Tanri konulu videosuna. Onu da koysaniz tam olacakti…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top