Anasayfa » Yazılarım » Mitoloji

Mitoloji

Kapadokyalı Aretaeus 1800 yıl öncesinden diyabet, depresyon, melankoli, epilepsi gibi modern hayatın sağlık sorunlarını tanımlayan filozoftur

Aretaeus: Diyabeti Tam 1800 Yıl Önce Tanımlayan Hekim

Kapadokyalı Aretaeus, antik dönemde yaşamış bir hekim ve filozoftur.

Etimolojik olarak “hekim” kelimesi Arapça “hkm” kökünden geliyor,

Tıpkı hüküm veren diğer meslekler olan hâkim ve hakem gibi…

Bugünkü yazımın kahramanı Kapadokyalı Aretaeus da bu kelimenin hakkını dolu dolu veren ilk ve önder karakterlerden bir tanesidir…

Çünkü,

Kapadokyalı Aretaeus günümüzden 1800 yıl öncesinde diyabet, depresyon, melankoli, epilepsi gibi modern hayatın sağlık sorunlarını tanımlamıştır…

Aretaeus: Diyabeti Tam 1800 Yıl Önce Tanımlayan Hekim Read More »

pirus zaferi

Pirus Zaferi: Mağluptur Bu Yolda Galip

Pirus zaferi, yenilmeye mahkûm olan galibiyetler için kullanılan bir tanımdır.

Aslında,

Yüksek bedeller karşılığı elde edilen, zararın faydasından fazla olduğu bir galibiyetin gerçek bir zafer olmadığını anlatır bize…

Kısacası,

Kazandığını zannederken aslında daha fazlasını kaybettiğinin farkında olamamaktır!!!

Pirus Zaferi: Mağluptur Bu Yolda Galip Read More »

zeytin ağacı

Zeytin Ağacı Ölümsüzlüğü Temsil Ederken Neden Bu Düşmanlık?

Geçtiğimiz hafta Hatay’ın Yuvalı Köyünde TOKİ konutları yapımı için 33 bin zeytin ağacı kesilmiş; buna ek olarak 30 bin ağacın daha kesileceği de haberlere düştü.

Ancak malum olduğu üzere ülke gündemi ya Survivor’da kimin elendiği ya da siyaset ve yerel seçim odaklı olduğu için zeytin ağacı katliamı bu yoğunlukta kendisine pek bir yer bulamadı.

Ülkedeki karar vericilerin, neredeyse en genci bile yarım asırlık olan kadim zeytin ağaçları ile ne alıp veremedikleri var anlaşılır gibi değil gerçekten.

Meyve veren bir zeytin ağacı kökünden sökülüp atılıyorsa bu hem tarihe hıyanet hem de ekonomiye ihanettir!!!

Esasen durumumuz tıpkı Nazım Hikmet’in dizelere döktüğü gibi…

Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim!!!
Akar suyun, meyve çağında ağacın, serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına – çürüyen diş, dökülen et-
Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki sevgilim, elbet dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle bu güzelim memlekette hürriyet…
Bursa’da havlucu Recep’e, Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman,
Fakir köylü Hatçe kadına, ırgat Süleyman’a düşman,
Sana düşman, bana düşman,
Düşünen insana düşman,
Vatan ki bu insanların evidir,
Sevgilim, onlar vatana düşman…

Zeytin Ağacı Ölümsüzlüğü Temsil Ederken Neden Bu Düşmanlık? Read More »

gölge etme başka ihsan istemem

Gölge Etme Başka İhsan İstemem

“Gölge etme başka ihsan istemem” ya da “Gölge etme başka ihsan istemez” cümlesini hemen hemen herkes duymuştur.

Bu yazıda ezberlerimize kazınmış bu cümlenin çıkış hikayesinden bahsedeceğim.

İlk olarak büyük filozof Romen Diyojen tarafından Büyük İskender’e hitaben kullanıldığını biliyoruz.

Bu keyifli anlatıyı “Her hikâyede bir hakikat gizli; kendi hikayeni bilirsen kendi hakikatini de bulursun” şeklinde yorumlayan Hasan Kerim Güç’ün “Yolda Bir Kuşa Rastladım” kitabından aktaracağım.

Gölge Etme Başka İhsan İstemem Read More »

atlas

Atlas Gök Kubbeyi Taşır

Çocukluğumuzun belirli bir döneminde elimize alıp karıştırdığımız,

Hatta ilk veya son sayfasına yerleştirilmiş ülke bayraklarını ezberlediğimiz “Atlas” adı verilen harita kitabı esasen oldukça efsanevi bir geçmişe sahiptir.

Fransızcadan dilimize geçen atlas, ”haritalar kitabı, dünyaya, bir bölgeye veya memlekete ait coğrafya haritalarının bir arada olduğu dergi” anlamına gelmektedir.

Atlas kelimesi Fransızcaya Eski Yunancadan geçmiş.

Eski Yunanca sözcük Atlas/Atlant ise “mitolojide gök kubbeyi sırtında taşıyan Titan” özel adından türetilmıştır.

Yabancı kaynaklar “Atlas” kelimesinin kök anlamının ”tartan, tutan, destekleyen” olduğunu belirtiyor.

İşte bu yazıda “Atlas” kelimesinin ilgi çekici hikayesini bulacaksınız…

Atlas Gök Kubbeyi Taşır Read More »

Noel'den Önce Nardugan, Noel Baba'dan Önce Ayaz Ata Vardı

Noel’den Önce Nardugan, Noel Baba’dan Önce Ayaz Ata Vardı

Noel kutlamaları, Noel Baba merasimi ve çam ağacı süslemek gibi ritüeller,

Batı kültüründen alındıkları gerekçesiyle İslâm coğrafyasında hoş karşılanmaz;

Çünkü,

Bu adetlerin Hristiyan geleneği olduğu savunulur.

Oysa Türkler’de Batı’dan çok daha önce var olan Nardugan Bayramında çam ağaçları süslenir ve Ayaz Ata isimli ak sakallı yaşlı bir adam fakirlere ve çocuklara hediye bırakırdı.

Bu yazıda,

Kadim bir Türk geleneği olarak ak çam ağacı dallarına çaputların bağlanarak,

Ve,

Altında eğlenceler düzenlenerek,

Güneşin doğuşunun kutlandığı Nardugan Bayramı ile Ayaz Ata ‘nın ilginç ve bir o kadar da ilham verici hikayesini bulacaksınız…

Noel’den Önce Nardugan, Noel Baba’dan Önce Ayaz Ata Vardı Read More »

çiğ köfte tarihi

Çiğ Köfte Hikayesi

Çiğ köfte sofralarımızın en zahmetli, bununla birlikte aynı zamanda en lezzetli yemeklerinden bir tanesidir.

Esasen çiğ köfte tarihi ve paralel olarak çiğ köftenin hikayesi bize önemli mesajları ve almamız gereken dersleri bir arada sunan bir paket niteliğinde.

Öyle ki,

Bu hikâyede Hz. İbrahim var, Nemrut var, ortada devasa ateş, ancak öte yandan da ateşsiz kalmaya karşı üretilen bir çözüm var.

Ve ek olarak,

Her şeye rağmen safını belli etmek isteyen bir karınca da var…

Çiğ Köfte Hikayesi Read More »

komagene bir çiğ köfte markasından çok daha fazlasıdır

Komagene Bir Çiğ Köfte Markasından Çok Daha Fazlasıdır

Komagene ismini duyan hemen herkesin aklına ilk olarak meşhur bir çiğ köfte markasının geliyor olması pek muhtemeldir.

Oysaki, 

Komagene Krallığı ya da Komagene Medeniyeti (bazı kaynaklarda Kommagene olarak da geçer) MÖ 163 – MS 72 yılları arasında günümüzde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Urfa sınırları içerisinde yer alan kadim bir kültürün temsilcileridir. 

Nemrut Dağının zirvesinde dünyanın sekizinci harikası olarak UNESCO Dünya Kültür Mirasları arasında yer alan büyüleyici dev heykelleri hepimiz biliriz,

Ancak,

Onları bize armağan eden Komagene Medeniyeti nedense hafızalarımızdan silinmiştir…

Komagene Bir Çiğ Köfte Markasından Çok Daha Fazlasıdır Read More »

verimsiz olanı terk et

Verimsiz Olanı Terk Et

Başkalarının mutluluğunu düşünmeden kendi iç huzurumuza ulaşmanın yollarını ararken,

Aslında ihmal ettiğimiz ve üzerine düşünmemiz gereken birçok önemli kadim öğreti vardır.

Bunlardan biri de Siddhartha Gautama, yani daha çok bilinen adıyla Buddha’nın, “verimsiz olanı terk et” öğretisidir.

Bu ilham verici nasihat,

Hayatımıza derin anlam katmak ve içsel huzurumuza ulaşmak için esasen büyük bir rehberlik sunuyor…

Verimsiz Olanı Terk Et Read More »

zeytin ağacı

Zeytin Ağacı Ölümsüzlüğü Temsil Ederken Neden Bu Düşmanlık?

Zeytin ağacı antik çağlardan bu yana kutsiyet atfedilen ve en çok anlam yüklenen kadim bir canlıdır.

İşte bugün sizleri zeytin ağacının büyüleyici dünyasına bir yolculuk yapmaya davet ediyorum.

Zeytin ağacının binlerce yıllık tarihi ve ilham verici hikayelerine rağmen,

Bu kutsal varlığa karşı düşmanca tavrımız nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğine dikkat çekmek istiyorum.

Hal böyle iken,

Bizler zeytinlikleri gözümüzü kırpmadan yok etmekte hiçbir beis görmüyoruz.

Sanki hiç başka yer kalmamış gibi toplu yerleşim alanı açmak ya da maden işletmeleri kurmak için,

Asırlık ağaçların kesilmesine göz yaşları içerisinde şahitlik ediyoruz.

Tüm dünya fosil yakıtları terk etmek için seferber olmuşken,

Biz binlerce yıllık geçmişe şahitlik etmiş mirasları yok etmekten en ufak bir rahatsızlık duymuyor gibiyiz sanki!!!

Oysa ki…

Zeytin ağacı, insanlık tarihi boyunca kutsal bir canlı olarak kabul edilmiş ve derin anlamlar yüklenmiş,

Antik çağlardan beri ademoğlu için çok özel bir yere sahip olmuştur.

Bu ağacın yaşam gücü ölümsüzlüğü simgeler.

Çünkü,

Zeytin ağacı bir kez toprağa tutunduktan sonra kolay kolay ölmez, 

Hatta tam öldüğünü sandığınız anda köklerinden yeni filizler verebilir.

İşte zeytin ağacının büyülü dünyasına dair bazı ilginç bilgiler…

Zeytin Ağacı Ölümsüzlüğü Temsil Ederken Neden Bu Düşmanlık? Read More »

Scroll to Top