Anasayfa » Yazılarım » Türk Tarihi

Türk Tarihi

tarhana çorbası

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü?

Tarhana çorbası, çorbaların piri olduğu gibi aynı zamanda çok da keyifli bir hikâyeye sahiptir…

Kesin tarihi bilinmiyor,

Ancak, Yavuz Sultan Selim’in hükümranlık döneminde geçtiği rivayet edilen bir olay anlatacağım bu yazıda.

Yani tarhana çorbasının hikayesi için,

1512 ile 1520 arasında bir zaman diliminde, Edirne’nin dar gelirli mahallerinden birisindeyiz…

Tarhana Çorbası Adı Nereden Geliyor Diye Hiç Düşündünüz Mü? Read More »

Antakya'nın tarihi

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor

Antakya’nın tarihi MÖ 5.000’lere kadar uzanır; evet yazı ile milattan önce beş bin!!!

Daha öncesini bilmiyoruz,

Ancak Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan, yani MÖ 5000-4000 yıllarından itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir.

Bu nedenle Anadolu’nun olduğu kadar dünyanın da en eski yerleşim  merkezlerinden biri olarak kabul edilir.

Tarihsel süreç boyunca o kadar çok sayıda kadim topluluğa ev sahipliği yapmış ki;

Hepsini toparlamaya kalkışacak olsak cilt cilt kitaplar ortaya çıkar.

Tarihe ilgi duymayan kişilerin bile ismen bildiği birçok büyük medeniyet, hep bu yöreyi mesken eylemiş.

Kayıtlara göre Akadlar ve Hititler ile başlayan serüvenin sonrasında bu coğrafyada kimler kimler yer almamış ki?

Mısırlılardan tutun, Sami-Aramiler, Asurlular ve Urartular, ardından Persler;

Büyük İskender’in Pers İmparatoru III. Darius’u ağır bir yenilgiye uğratması sonucunda Makedonlar;

Ardından uzunca bir süre Roma İmparatorluğu,

Akabinde Abbasiler, Tolunoğulları,

Sonrasında Bizans,

Ve,

Selçuklu,

Devamında ise Osmanlı İmparatorluğu,

Ve dahi,

7 Temmuz 1939 itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti…

İşte bu nedenle,

Antakya ve civarı, on binlerce yıllık kadim kültürler mozaiğinin bizlere mirasıdır!!!

Kadim Antakya’nın Tarihi Yeterince Bilinmiyor Read More »

Sultan lakaplı Gazneli Mahmut 'a bir derviş "hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, Bu da geçer ya Hu" yazan bir yüzük hediye eder

Gazneli Mahmut: Bu da Geçer Ya Hu…

Türk-İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük kumandanlar arasında sayılan Gazneli Mahmut ‘u aynı zamanda Türk devletlerinin “Sultan” unvanlı ilk hükümdarı olarak tanırız.

Kimileri, Gazneli Mahmut ‘un önlenemez başarılarını, filleri savaşta kullanmak gibi orijinal stratejileri uygulamadaki dehasına bağlar.

Kimilerine göre de Sultan ‘ın müthiş vizyonunun arkasında “Sarayımın en değerli hazinesi” dediği Biruni gibi alimler bulunur.

Ünlü mutasavvıf Attâr ise Kuşların Dili eserinde bize Gazneli Mahmut ‘un bir sırrını fısıldar.

Bu sır, Sultan ‘ın ölünceye kadar parmağından çıkarmadığı yüzüğüne mahsus bilgiyi taşır.

Hikâyemiz de tam burada başlar;

İşte bu yazıda, Hasan Kerim Güç ‘ün “Yolda Bir Kuşa Rastladım” isimli kitabından bir alıntı paylaşacağım sizlerle…

Gazneli Mahmut: Bu da Geçer Ya Hu… Read More »

14 Mart Tıp Bayramı Neden Sadece Türkiye’de Kutlanır?

Bizlere Tıbbiyeli Hikmet ve dava arkadaşlarından yadigar kalan 14 Mart Tıp Bayramı dünyada sadece Türkiye’de kutlanır.

Bu günün tarihi bir önemi vardır…

Çünkü,

14 Mart Tıp Bayramı bizlere köklerimize bağlanmamızı hatırlatan, çok önemli tarihlere atfen özel olarak seçilmiş bir gündür!!!

Biz, 

Bağımsızlık savaşımızı vatan için serdengeçenlerin esareti kabullenmeyen, itiraz eden dik duruşu, azmi ve kararlılığıyla kazandık.

Bu değerli günün anısına14 Mart tarihi Tıp Bayramı ilan edilmiştir,

Ancak,

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bir Hikmet Boran Tıp Fakültesi olmaması da başta Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere, 

Türk politikacılarının, siyasetçilerinin, teknokratlarının ve bürokratlarının en büyük ayıbıdır!!!

14 Mart Tıp Bayramı Neden Sadece Türkiye’de Kutlanır? Read More »

altın halka küpe

Erkek Küpe Takar Mı?: Kulağınıza Küpe Olacak Bir Yazı

“Erkek küpe takar mı?” sorusu gerçekten çok anlamsızdır.

Kadın ya da erkek olması fark etmeksizin canı isteyen herkes küpe takabilir.

Çünkü küpe takmak cinsiyet ile ilişkili bir durum değildir.

İnsanlar çok farklı gerekçelerle küpe takıyor olabilir. Ancak hepsinden öte bu bir kendini ifade etme şeklidir. 

Ek olarak tarihimize baktığımızda Göktürk, Uygur ve Oğuz Beyler ile Alplerin altın halka küpe taktığını görüyoruz.

Hatta Ahiler ve Bektaşiler de sağ kulaklarına halka küpe takıyorlardı….

Erkek Küpe Takar Mı?: Kulağınıza Küpe Olacak Bir Yazı Read More »

göçebe yörük adeti mor cepken

Mor Cepken: Göçebe Yörüklerin Kadim Geleneği

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Yüzlerce Yıllık Mor Cepken Geleneği…

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yani kadınların tarih boyunca verdiği mücadelenin ve kazandığı başarıların anısına kutladığımız çok özel bir gün…

Kökleri 1908’deki New York’taki tekstil işçisi kadınların grevine dayanan bu anma,

Zamanla uluslararası bir gün haline gelmiştir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ‘nü kadınların sesini yükselttiği, haklarını talep ettiği ve dayanışma içinde olduğu özel bir tarih olarak kutluyoruz.

Bu anlamlı günün ruhunda;

Birey olma ihtiyacı var, 

Sesini duyurabilme mücadelesi var, 

Gerektiğinde tepki göstermek var, 

Haksızlığa karşı dimdik durmak ve hakkı olanı sonuna kadar savunmak var, 

Ve dahi toplum olarak topyekûn dayanışma içinde olmak var…

Peki…

Esasen bu saydıklarımızın tümünün yüzlerce yıllık bir Yörük geleneği olan Mor Cepken adetinde zaten fiilen var olduğunu biliyor muydunuz?

Mor cepken adeti, Göçebe Yörükler tarafından hayata geçirilmiş kadim geleneklerden bir tanesidir. 

Bu sayede Yörük kızları dünya evine, çeyizlerinde kültürel etki gücü çok yüksek bir silah ile giriyorlar: 

İşte bu kutsal koruma kalkanının adıdır Mor Cepken!!!

Mor Cepken sadece Yörük kadınlarına verilmiş bir hak değil,

Aynı zamanda birey olmanın bir sembolü!!!

Doğrusunu söylemek gerekirse tarihin derinliklerinde ufalanmaya yüz tutmuş olan bu güzel geleneği keşke hiç unutmamış olsaydık…

Mor Cepken: Göçebe Yörüklerin Kadim Geleneği Read More »

Büyük Kıtlık, Sultan Abdülmecid ve Drogheda ’da Ay Yıldız

Büyük Kıtlık, Sultan Abdülmecid ve Drogheda ’daki Ay Yıldız

Yazının başlığında yer alan “Büyük Kıtlık, Sultan Abdülmecid ve Dorogheda ’daki Ay – Yıldız” ilk başta pek bir anlamsız,

Hatta,

Bu birbirinden alakasız kelimeleri aynı cümle içerisinde anlamlı bir bütün oluşturarak kullanmak, size imkânsız gibi geliyor olabilir.

Lakin, birazcık sabredip yazının sonuna kadar geldiğinizde, yüreğinize dokunacak bir anlam motifi oluştuğuna şahit olacaksınız.

İrlanda’da Kara 47 olarak da anılan 1845 – 1852 yılları arası dönem,

Yaşanan Büyük Kıtlık nedeniyle kelimenin tam manasıyla koca bir adayı silip süpürdü.

Ben bu hikâyeyi ilk olarak,

Bir iş seyahati nedeniyle gittiğim Dublin’de şans eseri tanıştığım kır saçlı, kırmızı yanaklı, yaşlı, tonton bir İrlandalı amcadan duymuştum.

Sohbet esnasında nereli olduğum sorusuna aldığı cevaba ilk tepkisi, her iki omzumu sıkıca tutup “We love Turks” olmuştu.

İtiraf etmeliyim,

“Bayram değil, seyran değil. Bu amcam beni, daha doğrusu bizi neden bu kadar seviyor” diye düşünmedim desem yalan olur.

Bu esnada adını hatırlamıyor olsam da,

Yüzünün tüm ayrıntıları hala aklımda olan yeni arkadaşım Kara 47 ’yi anlatmaya başlamıştı bile…

Açıkçası,

Tesadüfi bir karşılaşma öncesinde hakkında hiçbir şey bilmediğim bu konuyu öğrendiğimde,

Koca bir halkın yaşadığı tarifsiz drama “üzülmek” ile,

Büyük büyük dedelerimizin çok uzaklardaki mazlum bir halkın, büyük kıtlık sefaletinden kurtulabilmeleri için yaptığı yardımlar karşısında “gururlanmak” arasında gidip geldiğimi itiraf etmeliyim.

İşte size İrlanda’nın Kara 47, yani Büyük Kıtlık ile sınavının hikayesi…

Büyük Kıtlık, Sultan Abdülmecid ve Drogheda ’daki Ay Yıldız Read More »

mu kıtası

Mu Kıtası Çocukları Amerika Keşfedildiğinde Zaten Oradaydı

Antik tarih boyunca, kaybolmuş medeniyetlere dair öyküler insanlığın merakını cezbetmiştir.

Bu bağlamda, özellikle Mu kıtası mistik bir atmosfer içinde anılan,

Ve,

Sıklıkla sular altında kaldığına inanılan bir antik topluluğun izlerini taşıyan bir efsanevi kadim anlatı olarak öne çıkmaktadır.

Mu kıtası, farklı kültürlerin mitolojilerinde yer almasıyla birlikte,

Günümüzde bile bilim dünyasında tam anlamıyla kanıtlanmamış bir konu olarak varlığını sürdürüyor.

Öte yandan,

Atatürk gibi her daim kendisine bilimsel çizgiyi düstur edinmiş bir dahi liderin bile Mu Kıtası ile ilgili detaylı araştırmalar yapmış olması,

Her Türk gencinin üzerinde düşünmesi gereken bir durumdur.

Bu yazıda,

Mu kıtası hakkında paylaşılan gizemli öyküleri irdeleyerek,

Tarihi kaynaklar, mitolojik anlatılar ve bilimsel yaklaşımlar aracılığıyla bu esrarengiz kıtaya dair derinlemesine bir bakış bulacaksınız…

Mu Kıtası Çocukları Amerika Keşfedildiğinde Zaten Oradaydı Read More »

Süreyya Tahsin Aygün ’ü Tanımıyor Olmanın Ayıbı Hepimize Yeter kök hücre

Süreyya Tahsin Aygün ’ü Tanımıyor Olmanın Ayıbı Hepimize Yeter

Süreyya Tahsin Aygün ismini şu ana kadar acaba aramızdan kaç kişi duydu???

İnsanlar tuttuğu takımın kadrosunu yedek oyuncularıyla birlikte bir çırpıda sayıyor,

Herhangi bir bir ünlünün sevgilisinin veya çocuklarının adı herkesçe bilinmekte,

Bir fenomenin en son kime atar yaptığı ve o kişinin yedi sülalesi epeyce bir araştırılıyor.

Ancak,

Veteriner Hekim Ordinaryüs Profesör Doktor Süreyya Tahsin Aygün ’ü ne yazık ki halkımızın çoğu değil tanımak, ismini bile duymamış.

Lakin eminim birçoğunuz,

Bu paylaşımın sonuna geldiğinde “Nasıl olur da böyle bir kişi bugüne kadar bize anlatılmadı?” diye soracaktır…

Oysaki ne demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk:

“Biz mutlak gerçeği arayıp bulmaya çalışmalıyız,

Ve,

Onu tanıtmaya gayret sarf etmeliyiz.

Bir milletin ne yapabileceğini göstermek için tarih en güvenilir rehberdir. Biz tarihi yazdığımız zaman, olayların ve eylemlerin yapılarını birlikte ararız.

Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur.
Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.

Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır!!!”

Süreyya Tahsin Aygün ’ü Tanımıyor Olmanın Ayıbı Hepimize Yeter Read More »

Noel'den Önce Nardugan, Noel Baba'dan Önce Ayaz Ata Vardı

Noel’den Önce Nardugan, Noel Baba’dan Önce Ayaz Ata Vardı

Noel kutlamaları, Noel Baba merasimi ve çam ağacı süslemek gibi ritüeller,

Batı kültüründen alındıkları gerekçesiyle İslâm coğrafyasında hoş karşılanmaz;

Çünkü,

Bu adetlerin Hristiyan geleneği olduğu savunulur.

Oysa Türkler’de Batı’dan çok daha önce var olan Nardugan Bayramında çam ağaçları süslenir ve Ayaz Ata isimli ak sakallı yaşlı bir adam fakirlere ve çocuklara hediye bırakırdı.

Bu yazıda,

Kadim bir Türk geleneği olarak ak çam ağacı dallarına çaputların bağlanarak,

Ve,

Altında eğlenceler düzenlenerek,

Güneşin doğuşunun kutlandığı Nardugan Bayramı ile Ayaz Ata ‘nın ilginç ve bir o kadar da ilham verici hikayesini bulacaksınız…

Noel’den Önce Nardugan, Noel Baba’dan Önce Ayaz Ata Vardı Read More »

Scroll to Top