Anasayfa » Yazılarım » Evvel Zaman İçinde » Vaftizci Yahya ‘dan Notalara Uzanan Yol

VAFTİZCİ YAHYA 'DAN
MÜZİK NOTALARINA UZANAN YOL

Vaftizci Yahya, Dünya Müzik Günü Notalar

21 Haziran tarihi Dünya Müzik Günü olarak kutlanıyor,

Ve,

Bu yazıda notaların Meryem Ana ile Elisa ‘dan başlayıp Vaftizci Yahya ‘ya uzanan ilginç hikayesini bulacaksınız…

Dünya Müzik Günü

Dünya Müzik Günü, 1981’den bu yana 21 Haziran tarihinde a kutlanan ve Fête de la Musique şeklinde anılan bir gündür.

Ülkemizde ise 2005 yılından beri çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Dünya Müzik Gününde ben de notalar hakkında kaydetmiş olduğum ilginç bir hikâyeyi paylaşmak istedim…

Ruhumuzu sarıp sarmalayan,

Diğer taraftan kendi içinde yakaladığı ahenk ile açıkçası bizi kâh neşelendiren kâh hüzne boğan notalar nasıl ortaya çıkmış;

Hiç düşündünüz mü?

Bu esnada, Dünya Müzik Günü kutlamalarına vesile olan notaların zaferi için takvim yapraklarını biraz geriye sarmamız ve Meryem Ana ile Vaftizci Yahya’ya kulak vermemiz gerekiyor…

Dünya Müzik Günü , notalar

Notaların Hikayesine Milat Öncesi İle Başlayalım…

Hz. Zekeriya Yeni Ahit ve Kur’an’da adı geçen bir Yahudi din büyüğüdür,

Ve,

Elisa (Elisabeth) ile evlidir.

Bununla beraber Elisa aynı zamanda Meryem Ana’nın teyzesidir.

Aynı zamanda,

Hz. Zekeriya ve Elisa çocuk hasretiyle yanıp tutuşmalarına rağmen gerçek şu ki çok uzun yıllar boyunca bir oğul sahibi olamamışlardı…

Oğul Kelimesinin Kökeni

Günümüzde “oğul” ya da “oğlan” denildiğinde günümüzde aklımıza “erkek evlat” geliyor;

Halbuki Eski Türkçe’de oğlan, cinsiyet belirten bir tanımlama değildir.

Aslında kelime “doğurma, ortaya getirme” anlamları taşıyan “oğ” kökünden geliyor,

Sonuç olarak da “doğan yavru” anlamına gelen “oğul” sözü türemiş,

Aynı şekilde bu kelimeye çokluk eki olan“-an” eklenerek “oğlan” sözcüğü ortaya çıkmıştır.

Görülebileceği üzere eskiden “oğlan” ya da “oğul” denildiğinde önce erkek evlat değil, cinsiyet fark etmeksizin “çocuk” anlaşılırdı.

Bu esnada, keçi yavruları için kullanılan “oğlak” sözcüğü de “yavrucuk” anlamına gelmektedir.

Hz. Zekeriya ve Elisa'nın Çocukları Olmuyordu

Neyse konumuza dönelim…

Hz. Zekeriyya ve Elisa neredeyse bir asırlık ömürlerini tamamlamak üzeredirler,

Buna karşılık henüz çocukları olmamıştır.

Daha önce de belirttiğim gibi Elisa Meryem Ana’nın annesinin kız kardeşi, yani teyzesidir.

Vaftizci Yahya, Meryem Ana, Elisa

Ne Hz. Zekeriya ne de Elisa, Meryem’den gerçek bir ana-baba şefkatini esirgemezlermiş esirgememesine de,

Her şeye rağmen,

Yine de bir evlat hasretiyle dertlendikleri her hallerinden belli olurmuş.

Bu durumu kendi derdi bilen Meryem Ana da, devamlı onlar için dua edermiş.

Rivayet edilir ki,

Meryem Ana’nın ettiği dua bir gün kabul olur,

Ve,

Hz. Zekeriya ve Elisa minik Yahya ile müjdelenirler.

İşte bu doğum,

İçinde barındırdığı mucizelik nedeniyle “iki ölüden bir diri doğdu” şeklinde tanımlanır.

Vaftizci Yahya...

Yahya, Yahudi ailelerinde daha önce hiç kullanılan bir isim değildir.

Köken olarak Arapça’da “diri olan” anlamına gelen “Ya Hayy” dan gelmektedir.

Hz. Zekeriya ve Elisa’nın evlatları minik Yahya, aslında ileride Vaftizci Yahya (Yuhanna / John the Baptist) olarak bilinecektir.

Yahya’nın doğumundan altı ay sonra da Meryem Ana, mucizevi bir şekilde Hz. İsa’yı dünyaya getirir.

Bu bağlamda,

Yahya ile Hz. İsa teyze çocuklarıdır…

Vaftizci Yahya, Meryem Ana, Elisa

Hz. İsa’nın yoldaşı Vaftizci Yahya,

Erken Hristiyanlığın kurulmasında çok önemli bir aziz,

Aynı şekilde İslamiyet’te ise peygamber olarak kabul edilir,

Ve,

Bu önemli şahsiyet adına birçok ilahi bestelenmiştir…

Peki Hz Zekeriya ve Elisa’nın oğlu, Hz. İsa’nın kuzeni olan bu zata neden Vaftizci Yahya deniliyor?

Çünkü,

MS 27 yılı civarında Hz. İsa’yı Şeria Nehri’nde vaftiz etmesi hasebiyle yaygın olarak “Vaftizci Yahya” olarak anılır.

Dört İncil de Hristiyanlık döneminin Vaftizci Yahya ile başladığını söyler.

Her bir İncil Vaftizci Yahya’nın önceliğini Hz. İsa’nın insanlığa müjdelenmesi iel ilişkilendirmeye çalışır.

Markos İncili’ne göre Hz. İsa gizli bir peygamberdir.

Onun topluluklar tarafından bilinmesini ve gerçek Mesih olmasını sağlayan Vaftizci Yahya’dır.

Notalara Giden Yolu Vaftizci Yahya Açıyor

Vaftizci Yahya için bestelenen ilahilerden bir tanesinin sözleri aşağıdaki gibidir:

Ut queant laxis
Resonâre fibris
Mira gestorum
Famuli tuorum,
Solve polluti
Labii reatum,
Sancte lohannes

Meryem Ana, Elisa, Dünya Müzik Günü Notalar

Orijinali Latince olan bu ilahinin meali ise:

Gevşek tellerde yankı bulsun o halde mucizelerin,

Hizmetkârlarının kirli dudaklarındaki lekeyi temizle,

Ey Aziz Yahya

Vaftizci Yahya İlahisinden Notalar Oluşturuluyor

Guido D’arezzo (Arezzolu Guido) isimli bir rahip, Vaftizci Yahya’ya atfedilen bu ilahinin her mısrasındaki ilk hece ile hayatın ahengini oluşturan notalar ortaya çıkmıştır:

Ut queant laxis (sadece senin hizmetçilerin)
Resonâre fibris (özgürce ilahi söyleyebilir) 
Mira gestorum (mucizeleri hakkında)
Famuli tuorum (işlerin hakkında)
Solve polluti (günahlarının lekelerini sil)
Labii reatum (onların dudaklarından)
Sancte lohannes (Aziz John…)

  • Ut
  • Re
  • Mi
  • Fa
  • Sol
  • La
  • Si
Guido'nun Eli

Guido, ilk önce Batı müzik geleneğinin belirgin özelliklerinden olan ve müzik besteciliğinde bir atılım ve devrim oluşturan dört çizgiden oluşan yatay nota çizgilerini icat etti.

Bu buluşunu, pratik bir kullanım olarak notaları bir harita gibi ilk defa eline çizerek tanımladı.

Bu nedenle literatüre “Guido’nun Eli” olarak geçen notalar çizimi, müzik tarihindeki ilk sistematik uygulama olarak biliniyor. 

Sonuçta Guido’nun dizileri notalar olarak Vaftizci Yahya için  bestelenen “Ut queant laxis” ilahisinin ilk dizesinin ilk heceleriyle adlandırıldı: “ut-re-mi-fa-sol-la..”

Solfej olarak bilinen bu sistem hâlâ kullanılmaktadır. ‘Si’ notası hariç, diğer notaların isim babası Guido’dur.

Dünya Müzik Günü, notalar

Vaftizci Yahya için bestelenen bu kadim alfabenin ilk notası olan “ut” uzamaya müsait olmadığı için daha sonra “do” ile değiştirildi…

Ki,

Esas itibarıyla bu kısaltma,

Dominus” yani “mutlak varlık” kelimesinden türemiştir.

Sözün özü,

Notaların doğuşuna neden olan şey “Ut, re, mi, fa, sol, la, si” ‘nin ahenkle raksıdır…

Dünya Müzik Günü, ruhumuzu okşayan notalar huzurunda kutlu olsun!!!

Bu yazıyı paylaşabilirisiniz:
PaylaşıYorum'dan Haberiniz Olsun...

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz beni takip edebilirsiniz

Diğer 66 bin aboneye katılın

İlgili Yazılar:

PaylaşıYorum'dan Son Yazılar:

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top